“Vav” deyip geçmeyin! Bazen insanın “secde” halidir “vav”, bazen bir ceninin anne karnındaki duruşudur... Anne karnında “vav” şeklinde oluşan insan doğduğunda “Elif’e dönüşür. Kulluğunu idrak edip “şükür” secdesine vardığında tekrar “vav” şeklini alır. Mezarda yine “elif”tir.
Kısacası “insan vav ile Elif arasında” yaşar.
Ebru "suyun ruhunu kağıda emzirmek", muhabbet bağımsız taşlara nefes katmakla yapılabilir.
Kelimeleri yürekte damıtıp aşkla kundaklayabilirseniz ancak şiir yazabilirsiniz... Resim ise, insanın iç dünyasındaki renk skalasını tuvale en uyumlu biçimde emdirmesidir.
Ya hat sanatı?.. Hat, kıvrak harflerin sessiz raksıdır! Kimi kısrak başı gibi uzanır kenardan, kimi Kartal gibi dikilir azametle, ikimizin de bir dinginlik içinde sarılır diğerine, kimi isyankar bir hamle ile en umulmadık yerden fışkırır.
Osmanlı padişahları ,
Sağlam bir aile terbiyesi, seciyeli bir çevre ve şuurlu bir eğitim sisteminin eserleridir
Bu üçgende aşiretten beylik, beylikten devlet çıkmıştır...
Duvarları tablolarla süslemek batının duvarı tabloya dönüştürmek ise bizim estetik anlayışımızın ürünüdür. Ecdat duvarları tabloya dönüştürürken zaman ve mekandan bağımsızlaştırmış, inancının gereği olan "ebediyet sırrı" ile bütünleyip sonsuza armağan etmiştir.
O tabloyu duvardan asla indiremezsiniz. O tablonun yerine asla değiştiremezsiniz. Bir yere asla taşıyamazsınız...
Çünkü bulunduğu yer olması gereken yerdir ve ancak bulunduğu yerde muhteşemdir.
"Vav" deyip geçmeyin! Bazen insanın "secde" halidir "vav", bazen bir ceninin anne karnındaki duruşudur...
Anne karnında "vav" şeklinde oluşan insan doğduğunda "Elif"e dönüşür. Kulluğunu idrak edip "şükür" secdesine vardığında tekrar "vav" şeklini alır.
Mezarda yine "elif"tir.
Kısacası "insan vav ile Elif arasında" yaşar.