Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seçme Eserler 1 - Uzun Öyküler

Mujik

Maksim Gorki

Mujik Gönderileri

Mujik kitaplarını, Mujik sözleri ve alıntılarını, Mujik yazarlarını, Mujik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ne mi buyurulur? O konuda, benim diyeceğim şu ki, Kant, yeryüzünde kendi felsefesinden başka bir bilmeyen, çirkin, acınası bir yaratıktır. Fakat acınası biri de olsa, yaşamın gizlerini öğrenmek uğruna kendini kurban da etse, yaşadığını bile duyumsamadan yaşam boyu yalnız düşünle de kalsa gene Kant'tir o. Onun mutsuzluğu bizim için yararlı olmuştur; bize gurur, övünç vermiştir, insanların böylelerine gereksinmeleri vardır, işte bu yüzden ben böyle yaratıklara çarpık ruhlu diyemem. Birbirlerini yiyen örümcekleri gözlemlemekten büyük bir zevk alan, başkaca zevk aramayan bir insan olabilmek için önce Spinoza olmak gerekir. Zaten bu gibi bilge kişileri ben insandan saymam, sayamam... Böylelerinin akıl gücüne her zaman şaşmış, saygı duymuşumdur; öte yandan tek yönlü gelişmiş insan ideal insan değildir. Kantlar, Spinozalar son derece gelişmiş kafalar; Beethovelar ise şaşırtıcı bir erginliğe ulaşmış kulaklar, parmaklarıdır. Oysa dünyamızda uyumlu insan, aklı ile iç güdüleri bir bütünlük oluşturmuş sağlıklı insandır. Eğilimleri birbirini engelleyen değil; destekleyen, yaşamdaki olgulara karşı uyumlu bir duyarlık gösteren, dengeli bir varlık gereklidir bize. İstediğimiz insan yalnızca akıllı değil, iyi yürekli de olmalıdır; yalnız anlamakla kalmamalı, aynı zamanda her şeyi sezmeli, duyumsamalıdır"
"Beyim, dikkat edin, özgür Rus düşüncesinin köleleri arasında bulunuyorsunuz!" dedi. "Tatar boyunduruğundan sonra özgür Rus düşüncesi çoktandır Rus insanının köleleşmiş zihninde filizlenmeye başladı. Şurada bulunanların hepsi de özgür düşüncenin zincirlerine vurulmuş olup, 'izm' lerin prangasında oturmaktalar ve gün geçtikçe zincirler ayak bileklerini daha çok sıkmaktadır. Bu durum kölelerin dilinde 'kendini yetiştirme' adını alır ve Rus aydınının en çok hoşlandığı uğraşısını oluşturur. Ben de aramızda gerçek beyin özgürlüğünün sadık bir uşağı olarak bulunmaktayım."
Reklam
"Dostlarım, bu kentte, benim inancıma göre aptalların ve soyguncuların bu bunaltıcı barınağında, en ilgi çekici, en aklı başında insanlar sizlersiniz. Sizin dışınızdakiler ise kör yazgının, doymak bilmez ölüm canavarının önüne atıvereceği birer zavallı kurbandır. Sizler bile parlaklıktan hayli yoksun insanlarsınız; inancım odur ki, öz yaşamında yeni çığırlar açacak gücü hiçbiriniz gösteremeyeceksiniz. Yaşam boyu alışılmış eski yollardan, tıpkı körler gibi art arda dizilerek, ağır aksak yürümekten başka bir şey gelmeyecek elinizden..." ... "Çünkü siz her çeşit düşüncenin, dünya görüşünün pek hamarat, pek sadık uşaklarısınız da ondan. Düşüncelerle cebelleşerek değil, onlara ayak uydurarak yaşıyorsunuz... Soluduğunuz hava aslında düşünce devinimlerinin temizlediği hava olmalı, oysa siz düşünce devinimlerinin tozlandırdığı havayı soluyorsunuz."
Güçlüklerin çözümü öylesine kolay ki! Bilinçle yaşayan, eleştirel düşünen insanların sayısını artırın, bakın sonunda neler oluyor? Eğer halka gerekli eğitim verilebilse bu dünyanın düzeni yeniden kurulur, yeni yaşam biçimleri kendiliğinden filizlenir, inanın bana!
Karı koca dost olmazlarsa nasıl yaşarlar? Aşk geçer, saygı ise yeterince ısıtmaz. Oysa yaşam oldum olası soğuktur… Birlikte yaşamak, birbirine yük olmamak için, karı koca kendi aralarında iyi bir arkadaşlık kurmalıdırlar.
Sayfa 150 - Can Yayınları
İnsanın cebinde parası olması yetmez, biraz da ruhunda soyluluk olmalı…
Sayfa 136 - Can Yayınları
Reklam
Yeryüzünde gerçeği arayan kaç kişi kaldı ki?
Sayfa 63 - Can Yayınları
Rusya’da özgün insanları analar doğurmaz, olsa olsa edebiyatçılarımızın uydurmasıdır bunlar.
Sayfa 50 - Can Yayınları
Bilinçli olmakla öbür canlılardan ayrılan insanoğlunun yaşamın bulanık selinden kapıp kurtaracağı o denli çok şey var ki!…
Sayfa 39 - Can Yayınları
Nedense bir adamı tanımlamakta tuhaf bir ivecenliğimiz vardır, yanımıza sokulan birine şöyle ya da böyle bir sıfat yakıştırmaya can ata­rız. Bu ivecenliğimizin sonu çoğu kez ne olur, bi­lir misiniz? Yeni tanıdığımız birinin karakter in­celiklerini göremeyiz, belki de bile bile gözden kaçırırız. Çünkü ölçülerimizden hiçbirine sığma­yan bu incelikler o insanı tanımamıza engel ol­maya başlamıştır. Sık sık öyle durumlar olur ki, bir adamın kendine özgü karakter incelikleri dı­şardan farkedilmediği, görmezlikten gelindiği için o kişinin özgünlüğü olmaktan çıkar; bazı durumlarda da çevresindekilerin aldırmazlığın­dan etkilenen adam başkalarına benzememekten korkarak karakterinin değişik yönlerini buda­maya çalışır. Eğer bu karakter özellikleri fazla­ca sivriyse adama karşı büsbütün düşmanca bir tavır takınılır. Kilise kapısında arkadaşlarından birkaç metelik fazla sadaka aldı diye bir dilenci de kıskanılıp horlanmaz mı?
Sayfa 10
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.