Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muruc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar)

Mesudî

Muruc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar) Sözleri ve Alıntıları

Muruc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar) sözleri ve alıntılarını, Muruc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar) kitap alıntılarını, Muruc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günaydın
Nuh, yeryüzünü çocukları arasında bölüştürdü ve her birine belli bir bölgeyi tahsis etti. Oğlu Ham’a kendisine karşı yaptığı bir işten dolayı beddua etti. [Sebebi] malum. “Ham’a lanet ol- sun! Köleler kölesi olsun kardeşlerine!”5; Sam için ise şöyle de- di: “Tanrı Yafet’e bolluk versin; Sam’ın çadırlarında yaşasın. Ke- nan Yafet’e kul olsun!”6 Tevrat’da yazıldığına göre Nuh, Tufan- dan sonra üç yüz elli yıl daha yaşamış. Toplam ömrü dokuz yüz elli yıldır.* Başka şey de söylenir. Ham, çocuklarıyla birlikte yo- la çıktı. Kitabta daha sonra [I, 77] anlatacağımız gibi denize ya- kın bir yere geldiler..
Sayfa 24
İlginç
Çinli ve Hintliler’in Tuhaf Adetleri [I, 391] Sizlere bahsettiğimiz Hint, Çin ve diğer ülke halkla- rının kendilerine özgü ahlakları, yeme içme, evlenme, giyim ku- şam, ateşle dağlama gibi tedavi yöntemleri vardır vs. Anlatıldığına göre Çin ve Hint hükümdarları acı veren hasta- lıklara yol açtığı için osuruklarını tutmayı uygun bulmazlar ve her yerde ve her vesileyle yellenmekten utanmazlarmış. Filozof- ları da böyle yaparmış. Filozoflarına göre osuruğun tutulması acı veren hastalıklara yol açarmış. Yellenmekse kurtarıcı bir şifa imiş. Yine onlara göre yellenmek en iyi ilaçmış ve kulunç denilen ba- ğırsak hastalığı ile gaz sıkıştırmasına iyi gelirmiş. O yüzden sesli, sessiz osuruklarını tutmazlar ve bunu da ayıp görmezler. Hintliler, öksürmeyi osurmaktan daha ayıp sayarlar
Reklam
Adam
Bununla birlikte, eğer bir kusurumuz olmuş veya bir dalgın- lık etmişsek, özür diliyoruz. Ne de olsa bazen denizde, bazen karada durmadan seyahat etmekten, sahralar aşmaktan hafıza- mız yaşlandı, kalbimiz paslandı. Bu yolculuklar sırasında halk- ların yarattıkları eserleri bizzat gördük, iklimlerin özelliklerini bizzat yaşayarak öğrendik. Sind ellerini, Zenc yurdunu, es- Sanf’ı, [Annan] [ I, 5 ] Çin’i, Zabic’i katettik; şarktan garba ayak sürüdük. Kimi zaman oldu Horasan diyarlarını, kimi zaman ol- du Ermenistan, Azerbaycan, er-Ran ve Baylekan’ı adımladık. Yo- lumuz bir Irak’a düştü, bir Şam’a..
İnsanlar, tarih, olmuş ve olacak olaylar hakkındaki kitaplar yazmışlar. Kimileri doğru bilgi vermiş, kimileri yanlış
Harikasın üstadım
İnsanlar, tarih, olmuş ve olacak olaylar hakkındaki kitaplar yazmışlar. Kimileri doğru bilgi vermiş, kimileri yanlış.
Reklam
Van gölü canavarı da olabilir ahahahah
Şam [Rum] Denizi’nde de çok canavar vardır. Atraplus (Trab- lus) ve Lazkiye denizlerinde daha da çok bulunur... [I, 264] Ama Habeş [Hint] denizinde canavar bulunmaz. İnsanlar, bu canavar- ların (tinnîn) ne olduğu konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Kimilerine göre o, denizin dibinde bulunan bir kara yeldir. Havaya çıkar ve hortum gibi yükselerek bulutla bütünleşir. Dö- nerek yükselirken toz toprakları ve bitkileri de söker götürür ve kıvrıla kıvrıla yükselir. İşte bu yüzden insanlar onu, bulutun ka- rarması, ışığın kaybolması ve rüzgarların çıkması sırasında de- nizden atılıp çıkan siyah yılanlara benzetmişlerdir.
Sonra Nuh gemiden indi. Yanında üç oğlu, Sam, Ham ve Ya- fes; oğullarının üç hanımı; kırk erkek ve kırk kadın vardı. Da- ğın eteğine indiler. Orada bir şehir kurdular ve şehre “Semanîn” (Seksen) adını verdiler3. Bugün de yani 332 yılında da [I, 76] o ismi taşır.4 Sonra bu seksenden kimse kalmadı. Allah, insan so- yunu Nuh’un üç oğlundan çoğaltmıştır. Nitekim Kur’an’da bu konuda “Biz onun soyunu yaşattık” buyurulmaktadır. Doğrusu- nu Allah bilir. Nuh’un oğullarından biri “Oğlum, bizimle gemi- ye bin” dediği Yam’dır ve geride kalmıştır
Sayfa 24
En güzel ve en kaliteli misk, gençliğinin kemalinde bulunan ceylandan alınan misktir.
Sayfa 60
Yılan
Tinnîn hakkında başka şeyler de anlatılır. Siyer kitaplarında anlatıldığına göre bunlar siyah yılanlardır. Çöllerde ve dağlarda yaşarlar. Seller ve yağmur suları onları sürükler ve denize atar- lar. Orada deniz hayvanlarını yiyerek beslenir; [1, 268] irileşir ve uzun yıllar yaşarlar. Beşyüz yaşına geldiklerinde, deniz hay- vanlarını mahvederler. Siyer kitaplarında anlatılanlar, bizim İb- ni Abbas’ın rivayetine istinaden anlattıklarımıza yakındır. Yine onlara göre bu yılanın siyah ve beyaz renkli olanları vardır.
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.