Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler

İsmail Kaygusuz

Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler Gönderileri

Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler kitaplarını, Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler sözleri ve alıntılarını, Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler yazarlarını, Müslümanlık ve Hristiyanlığın İnanç Öğretilerinde Öteki Gerçekler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Medine’de Muhammed ‘in statüsü yükseldiği ve erki arttığı için, kendi karakterinde ve Kuran bildirimlerinin karakterinde bir değişim yer aldığı görülüyor . Bu değişim hem üslupta hem de sözlerin içeriğindeki değişikliklerde yansır . Batılı eleştiricilerin okunması zor , sıkıcı ve zahmetli olarak değerlendirdikleri Kuran’daki uzun metinlerin hemen hemen yalnızca Medine’de düzenlenmiş surelerdir. Medine ‘de , Mekke vahiylerini aydınlatan destansı çoşku ve dinsel heyecanda belli bir düşüş vardır . İnanan sadece bir duacı olmuş , Peygamber de bir din bilgini ..
Hasımlarını susturamadığı, kadınlarını denetleyemediği ya da kendi işinin gereğini yerine getiremediği zaman , Peygamberin sürekli vahiylere başvurduğu ve Tanrıdan Cebrail aracılığıyla, kendisine getirilen bir vahiy eseri olarak Kuran’ın iktidarını değerden düşürdüğü hissedilmektedir ..
Reklam
Bazı vahiylerin gelişine muhaliflerin saldırıları neden oluyor, bazılarını da kendi önderliğine ilişkin yükselebilecek itirazları önceden kapatmak için alıyordu . Bazısı siyasal ve toplumsal talepleri karşılamak için geldi . Bazısı ise ettiği yeminlerden onu kurtarmak ya da inanmayanların ve kafirlerin öldürülmesini haklı çıkarmak için geldiler ..
Bazen bir toplantı anında bir soruya , ya da bir olay üzerinde fikri sorulduğunda , konuşmaktan kaçınamadığı zaman yanıt olarak yahut da özel koşullar için ondan çözüm gibi ulaşıyordu . Bu tür vahiyleri , bir vahiy gelme anına kadar ertelenemeyecek kararları almak zorunda kaldığı anın gereksinimleri olarak yazdırdığı görülmekte ..
Elimizdeki Kuran Muhammed ‘in Kuran’ı olmaktan çok uzaktır ; ilk üç Halife ile Emevi hanedanının Kuran’ıdır . Benjamin Walker’in dediği gibi belirli amaçları için kendi siyasetleri doğrultusunda onda büyük değişiklikler yapmışlardır ..
İslamdan önce Araplar hac düzenlerdi, fakat Kur'an'da Tanrı tarafından tayin edilmiş hac törenleri (manasik) mevcut değildir. Tanrı, İslam öncesi Araplar ve onları Kâbe yanında dua etmeleri konusunda "ve onların Beytullah yanındaki duaları, ıslık çalmak ve elçırpmaktan başka bir şey değildir" (8, 35) demektedir. Kâfirler Kâbe'nin çevresinde çırılçıplak bir durumda dönerlerdi. Böyle bir utanç verici uygulamayı kaldıran Muhammed peygamber olmuştu. Ayrıca onlar Kâbe'nin bütün çevresine tapmakta oldukları putları da yerleştirmişlerdi. Bu putları da kırıp yok eden Muhammed idi. Ondan sonra Hac için törenler koydu.
Reklam
... Allah sadece ışığı yaratmıştır, karanlığı değil. Hiç kimse karanlığın ve ağırlığın (kathafat) yaratılışını O'na atfedemez. Madde 'Onuncu Akıl' tarafından yaratıldı ve 'Onuncu Akıl'ın adı Ashir-i mudabbir (Onuncu akıl)dir. Ayrıca 'Onuncu Akıl', bütün maddeyi temsil eden kathafat (ağırlık ve karanlık) ve bu evrenin yaratılışından sorumludur ve yine karanlığı ve ağırlığı ışığa(nura) çevirmek de onun sorumluluğundadır. 'Onuncu Akıl'ın yeryüzündeki karşılığı ya da temsilcisi Peygamberdir. Demek ki Peygamber yeryüzünde Ashir-i Mudabbir'in Mamthul'udur; 'Onuncu Akıl'ın, kathafat'ın (karanlık ve ağırlığın), latafat' a (ışık, hafiflik) dönüştürmesine yardımcı olur. ...
... Ebubekir ve Osman tarafından dağınık sure ve ayetler yazılı olduğu malzemeler istendiği zaman, Müslümanlar özel olarak ellerinde bulundurduklarının pek çoğunu teslim etmedikleri de görülüyordu. Bu nedenle malzemenin son ve tam birleştirilmiş tek metin içinde biçimlendirilmesi başarılamamıştır. ...
... Muhammed tarafından önceden dikte ettirilmiş ayetlerin birçoğunun daha sonra eksik olduğu görüldü. Muhammed'in en tanınmış bir sahabisi olan Abdullah İbn Mesud adındaki bir yazıcı, onun söylediği bir ayeti kayıt etti, fakat ertesi sabah üzerine kaydettiği yaprağı silinmiş buldu. Olayı Muhammed'e haber vermesi üzerine, kendisine gece esnasında ayetin geri alınmış olduğu bildirildi. Kuşkucu hicivcilerin gösterdiği gibi, Muhammed kitabında bazı şeyleri sık sık emredecek ve sonra başka bir şey buyurarak onu kaldıracaktı. ...
Kur'an taklitçilerinden biri, kendi yapıtının, Kur'an'dan ezbere okunan parçalar gibi, aynı coşkuyla kendinden geçişi uyandırmakta başarısız olduğu söylendiği zaman, "bırakınız benimki de yüzyıllarca camilerde okunsun ve sonra görürsünüz" diye yanıt vermiştir.[39]
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.