Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri
Falih Rıfkı AtayMustafa Kemal'in Mütareke Defteri Gönderileri
Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri kitaplarını, Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri sözleri ve alıntılarını, Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri yazarlarını, Mustafa Kemal'in Mütareke Defteri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buda ölürken:
- Üstad öldü diye ağlamayınız, üstad size öğrettiklerimdir, demişti.
Atatürk de bizlere öğretmiş olduklarıdır.
Cumhuriyet devrinin bütün dış politikası, ''Lüzumsuz yere bir Türk vatandaşının hayatına kıymamak'' prensibi üzerine kurulmuştu.
Ne şapka için fetva almıştır, ne de şapka giyenin dinsiz olacağı fesadının halk içine sokulmasına meydan vermiştir. Halkı, vicdanı ile rahat bırakmıştır.
Bu rahatı bozan irticadır.
Köylüler Atatürk'ün baş dostları idi. Onların içine katıldığı, onlar arasında dolaştığı vakit muhafıza ihtiyacı yoktu. On dört cumhuriyet yılında Atatürk'ü öldürmek hiçbir Türk köyünde düşünülmemiştir. (..)
Mekke'ye şapka ile gireceksin
Milletvekillerinden Edip Servet Tör'ü çağırdı:
- Mekke'ye gidip beni temsil edeceksin, dedi. Türksün ve Müslümansın. Türklük, Müslümanlığın öncüsü ve kılavuzudur. Müslüman milletleri medenileşmekten alıkoyan bâtıl itikatları yıkmak için Mekke'ye şapka ile gireceksin. Kara taassup seni parçalamaya bile kalksa, başını vereceksin, fakat eğilmeyeceksin.
Asyalı bir liderin sözü
Atatürk Türkiye'den uzaklaştıkça, hele Asya'ya doğru uzaklaştıkça alabildiğine büyür. Bir hürriyet ve kurtuluş dininin peygamberi olur. O dedi, derler, başka demezler.
Hitler'in bir sözü
- Atatürk bir millet bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi kendisini kurtaracak olan vasıtaları yaratacağını öğreten liderdir.
Yabancı bir muhabirin gözünden Lozan
Muhabir, Lausanne Antlaşması'nı anlattıktan sonra şöyle der: ''Garbın Şark önünde eğilişi hiçbir zaman bu kadar zelilce olmamıştır.''
Liderlerin en acı talihsizliklerinden biri yalanlar içinde boğulmaktır.
Liderler için en büyük tehlikenin, bir sükût duvarı içinde dalkavuklar ve yaranıcılarla çevrilme olduğunu bilirdi.