Mustafa Kemal'in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı Gönderileri
Mustafa Kemal'in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı kitaplarını, Mustafa Kemal'in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı sözleri ve alıntılarını, Mustafa Kemal'in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı yazarlarını, Mustafa Kemal'in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bir Alman subayının gözlemleri.
Doğru ellerde bu insanlardan neler olmaz ki! Dünyanın en birinci ve en iyi askerleri olurlardı! Ama bunun için ilk koşul, İslam'ın modernleşmesi ve sistematik bir okul eğitimi .Zira Anadolulu önce vatanının ne olduğunu öğrenmeli...
Sayfa 265Kitabı okudu
Alman bir Hauptmann'ın Türk yemeğiyle karşılaşması
"...Bir küme delikanı ve emireri akşam yemeğini hazırladı. Bir bahçede kilimler üstünde, kuzu dolması, et kızartmaları, pastalar, kayısılar, yoğurt, kaymak, yumurtalı yemekler ve canın çektiği her çeşit başka yemekler dolu çanakların etrafına alaturka oturduk. Bütün resmi şölenlerde olduğu gibi, çatal bıçak değil, kâğıt gibi ince yufka parçaları kullanılıyordu, bununla iyi pişmiş kuzunun eti parça parça koparılıyordu. Bu t arz alışık olmadığım yemek biçimiyle yüzümü çocuk gibi yağa buladım."
Sayfa 157 - TüyapKitabı okudu
600 yıllık teokrasinin çatırtı sesleri
"...Böylece bizde her duruma uyabilen, kendi başına hareket eden subaylar, memurlar ve askerler eğitilir. Dünya Savaşı bu anlayışın doğruluğunu kanıtlamıştır. Türk henüz bu duruma gelmemiş. Benim görüşüme göre, yüzyıllar süren otokrasi yönetimi yüzünden, halk bütünüyle itaati öğrenmiş ve her şeyin emredilmesine alışmıştır. Bu, yüzyıllardan beri insanların kanına canına işlemiş olup, kolay kolay çıkarılıp atılamaz."
Sayfa 148 - TüyapKitabı okudu
II.Abdulhamit ve Türklerin kaderi
"...Bu ve benzeri seyahatlerde her zümreden Türkle ne kadar çok beraber olduysam, bu talihsiz halk bana o kadar acınası, o kadar sevimli ve bir o kadar takdire şayan göründü. Bu halk sayısız savunma savaşları yüzünden, kültürel alanda Avrupa'ya ayak uyduracak zamanı bulamadı. Bazı padişahların, özellikle Abdülhamid'in kötü yönetimlerinden Türklerin kendilerinden fazla kimse üzülmüyor ve bunu lanetlemiyor..."
Sayfa 137 - TüyapKitabı okudu
"...Koca köyde hemen hemen hiç erkek kalmamıştı. Hepsi askere alınmış ya da Balkan ve Dünya Savaşlarında şehit düşmüştü. Ve gördüğüm, bize hizmet eden beş erkekten her birinin herhangi bir ağır yarası vardı. Birinin parmağı kopmuştu, diğerinin kolu kıpırdamıyordu, üçüncü topallıyordu ve diğer ikisi, savaştan aldığı bir sakatlıktan mustaripti."
"Bu gözlemi bütün köylerde yaptım: Türkiye'nin son savaşlarda ne kadar insan yitirdiğini tahmin etmek mümkündü. Yine de burası, umudunu yitirmeyen ve ulusal varlığı için savaşmayı sürdüren tek ülkeydi, bedeli tamamen yok olmak olsa bile..."
Sayfa 136 - TüyapKitabı okudu
Tröbst'ün rütbe uktesi
"...Tam bugün üniformam hazır oldu. Kesim ve renk itibariyle Alman avcı üniformasına benziyordu, yalnız apoletler yoktu, rütbe işaretleri yakalığa takılmıştı. Bu üçgen biçiminde, üstünde yaldızlı üç yıldız bulunan açık mavi kumaştandı. Açık mavi istihkâm birliklerine aitti, üç yıldız yüzbaşı rütbesiydi. Gerçi büyük savaşta olduğu gibi, bir rütbe üstünü umuyordum, ama Binbaşı Rauf Bey bir sohbet sırasında bu nazik konuya değinmiş ve bunu düşünmenin mümkün olmadığını söylemişti. Büyük savaşta bu uygulama Türk ordusunda büyük huzursuzluk yaratmış, ayrıca şimdiki ulusal bir savaşmış, yabancıları yaşıtları olan kendi subaylarından daha iyi duruma getirmek mümkün değilmiş. Bunu anlayışla karşıladım ve memnun oldum, önemli olan, her zaman olayın içerisinde olmaktı."
Sayfa 118Kitabı okudu
Kurtuluş Savaşı'nda bir Alman Hauptsturmführer (Yüzbaşı)
Önce sayısız döviz bürolarından birinde mavi banknotlarımın ilkini değiştirdim ve iki Türk Lirası aldım. Barış zamanı bir Türk Lirası, bizim yirmi Mark karşılığıydı, buna göre, yüz Mark karşılığında benim de beş Lira almam gerekirdi. Ama makbuzla da ikna olduğum gibi, TÜRK PARASI NE YAZIK BİZİM ZAVALLI MARKIMIZDAN İKİ BUÇUK KAT DAHA DEĞERLİYDİ.
Sayfa 31 - TüyapKitabı okudu
