Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ben neden başkası gibi değilim, geçmişte yaşadıklarımı neden bir çırpıda unutamıyorum?
Sayfa 194Kitabı okudu
İnsanlar, nasıl alışırsa öyle devam ederler.
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Kişinin kötülüğünün farkına varması tövbenin ilk aşamasıdır.
Sayfa 117Kitabı okudu
Biraz uzun ama okumanızı tavsiye ederim :)
Şu televizyona ayırdığımız zamanı Allah yolunda tebliğ için kullansak iyi olmaz mı? Televiyon, bizi iyiliklerimizden uzaklaştırıyor; bizim çevremizde bağımızı koparıyor. Bizi evin içine hapsediyor. Televizyon, modern çağın bir silahıdır. Bu silahı ellerinde bulunduranlar, evlerimizin içine bir pencere açmışlar. Dünyayı yalnız o pencereden görmemiz için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu bir tür, beynimizi tutsak almadır. Ne yazık ki birçoğumuz, bu tutsaklığa razı olmuşuz. Dünyaya yalnız televizyon sahiplerinin dilediği bakış açısıyla bakıyoruz. Gerçekleri onların dilediği kadar görüyoruz. Bu yüzden sağlıklı kararlar alamıyoruz. Onların propagandalarıyla Müslümanlardan soğuyor, kâfirlere özeniyoruz. Çocuklarımızın zihnine sembolller yerleştiriyorlar. Çocuklarımız, bizim kahramanlarımızdan nefret ediyor. Onların kahramanlarına özeniyor. Onların hayal ettiği bir dünyayı düşlüyor. Onların ürettiği malların bir tüketicisi oluyoruz. Bu gidişe dur diyecek yürekli, özverili insanlara ihtiyaç var. Kurtuluşa erecek olanlar, bu yürekli insanlardır. BİZ, NEDEN O YÜREKLİLERDEN OLMAYALIM??
Ne muazzam bir ticaret ortamı
-Ahmet, dedi İç sesi. Temel ustanın sen hastayken getirdiği kitabı hatırla! Ahilerin, çalışma ortamını düşün: Sağlı sollu, sıra sıra dükkânlardan oluşan sokaklar... Her bir sokakta ayrı bir iş kolu... Birinde bakırcılar... Çekiçler Allah, Allah, Allah diyerek bakıra değiyor. Bakır, ahinin içindeki iman, sevgi ve huzurun bu sesle birleşmesiyle şekil alıyor. Birinde terziler... Yunus Emre'den bir ilâhi eşliğinde iğneler kumaşa batıyor. "Lailaheillallah" sesleri elbisenin her çiçeğine siniyor. Birinde ayakkabıcılar... Yaşlı bir ayakkabıcı, hem kıssa anlatıyor hem çalışıyor. O "Yusuf (as)" dedikçe yüzlerdeki nur birkaç kat artıyor. Birinde kilimciler... Bir dükkanda bir kilim ustası çalışıyor, onu ziyarete gelen bir dostu ney üflüyor, ney sesi, sokağı baştan başa dolduruyor. Ayaklar, eller tezgâhlarda... Nakışlar, gittikçe daha güzelleşiyor, renkler her an biraz daha birbirine sarılıyor, birbirine uyum sağlıyor. Daha ötesinde sepetçiler... Yaşlı sepet ustası çitini her aralıktan geçirirken bir salâvat getiriyor. Sepet, salâvatlar eşliğinde şekil alıyor. Evlere bereket getirmesi dileğiyle bir kenara bırakılıyor...
Reklam
İnsan, konuşacak birini bulamayınca kendisiyle konuşur.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.