Abdulkadir Turan

Selahaddin yazarı
Yazar
8.8/10
99 Kişi
688
Okunma
79
Beğeni
8,4bin
Görüntülenme

Hakkında

Dini konulardan oluşan kitapları mevcuttur. Ayrıca Doğru Haber gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. İlkokulu doğum yeri Mardin’in Dargeçit (Kerburan) ilçesinin Kurucu (Şikeftika) Köyü’nde, ortaokulu Dargeçit’te okudu. Mardin İmam Hatip Lisesi ve Dicle Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Öğretmenliğinden mezun oldu. Bir süre Burdur’da Milli Eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptıktan sonra kendi isteğiyle istifa etti. Ankara’da farklı dershanelerde ders verdi. Uzun yıllar aynı anda birden çok üniversiteye hazırlık dergisinde Türkçe-Edebiyat zümresini yönetti. Türk Dili ve Edebiyatı bilgilerinin sınav için hazırlık aracına dönüştürülmesi üzerinde çalıştı. Bu alanda çok sayıda kitabı yayımlandı. 2008’de öğretmenlikten ayrıldı. Yüksek lisansını Sakarya Üniversitesi’nde sosyoloji (Toplumsal Değişim Analizleri) alanında yapan yazarın İnzar, Doğruhaber, Kelhaamed, Milli Şuur dergilerinde yazıları yayımlanırken “Müteahhit” ve “Selahaddin” adlı iki romanının yanı sıra “Kürtlerde İslamî Kimliğin Gelişmesi” ve çocuklar için hazırlanan “Peygamberimi Tanıyorum” adlı kitapları vardır. Doğruhaber gazetesine yazdığı rehberlik yazılarının bir bölümü de bir broşür niteliğinde kitaplaştırılmıştır.
Ünvan:
Gazeteci, Yazar
Doğum:
Mardin

Okurlar

79 okur beğendi.
688 okur okudu.
21 okur okuyor.
287 okur okuyacak.
13 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ben neden başkası gibi değilim, geçmişte yaşadıklarımı neden bir çırpıda unutamıyorum?
Sayfa 194Kitabı okudu
Biraz uzun ama okumanızı tavsiye ederim :)
Şu televizyona ayırdığımız zamanı Allah yolunda tebliğ için kullansak iyi olmaz mı? Televiyon, bizi iyiliklerimizden uzaklaştırıyor; bizim çevremizde bağımızı koparıyor. Bizi evin içine hapsediyor. Televizyon, modern çağın bir silahıdır. Bu silahı ellerinde bulunduranlar, evlerimizin içine bir pencere açmışlar. Dünyayı yalnız o pencereden görmemiz için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu bir tür, beynimizi tutsak almadır. Ne yazık ki birçoğumuz, bu tutsaklığa razı olmuşuz. Dünyaya yalnız televizyon sahiplerinin dilediği bakış açısıyla bakıyoruz. Gerçekleri onların dilediği kadar görüyoruz. Bu yüzden sağlıklı kararlar alamıyoruz. Onların propagandalarıyla Müslümanlardan soğuyor, kâfirlere özeniyoruz. Çocuklarımızın zihnine sembolller yerleştiriyorlar. Çocuklarımız, bizim kahramanlarımızdan nefret ediyor. Onların kahramanlarına özeniyor. Onların hayal ettiği bir dünyayı düşlüyor. Onların ürettiği malların bir tüketicisi oluyoruz. Bu gidişe dur diyecek yürekli, özverili insanlara ihtiyaç var. Kurtuluşa erecek olanlar, bu yürekli insanlardır. BİZ, NEDEN O YÜREKLİLERDEN OLMAYALIM??
Reklam
Reklam