Mutsuzluk, hepimizi etkisi altına almıştı çünkü kendimizi dünyanın merkezinde görüyorduk, çünkü dayanılmaz derecede acı çekenlerin yalnızca kendimiz olduğuna inanıyorduk. Mutsuzluk, kişinin kendisini hep kendi derisi içine, kendi beynine hapsedilmiş hissetmesidir.
Sayfa 169