Müziği düşünmek
Yalçın ÇetinkayaMüziği düşünmek Gönderileri
Müziği düşünmek kitaplarını, Müziği düşünmek sözleri ve alıntılarını, Müziği düşünmek yazarlarını, Müziği düşünmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bazı mutasavvıfların insandaki müzik kabiliyet ve ilgilerini Bezmi eleste dayandırmaları eşsiz ve orijinal bir yaklaşımdır.
Pythagoras'ın müziği kosmos ile izah etmesi ve ona kozmik bir mânâ yüklemesi, Konfüçyüs ve Konfüçyanizmin Çin pentatonik sistemine ait beş sesin her birine yüklediği mânâ ve her sesi toplumsal bir sınıf veya statü ile izah etmeleri, müzik düşüncesi açısından oldukça önemlidir.
Hermetizme göre kainatta boşluk dahi yoktur. Hatta Stoacılar ve Platoncuların tersine kozmozun ötesinde de boşluk yoktur. O halde bu düşünceden hareketle biz de şunu söyleyebiliriz ki, boşluğun olmadığı ve hareketin olduğu her yerde cisimlerin titreşimleri vardır ve bu titreşimler sesi meydana getirir. Eğer kainatta farklı boyutlarda cisimler, felekler (veya gezegenler) varsa, bunların hepsi kendi büyüklük ve küçüklükleri ile orantılı ve cüsselerine uygun olarak tiz veya pest sesler çıkaracaklardır. O halde kainatta bu değişik boyutlardaki gezegenlerin çıkardıkları sesler vardır.
Sayfa 158
-"Mele-i A'lâ nedir?"
-"Gök ehli ve feleklerin sakinleridir."
-"Onların işitmesi ve görmesi var mıdır?"
-"Eğer felekler aleminde ve göklerin genişliğinde, bu muntazam hareketleri gören, bu faziletli şahıslara bakan ve bu ahenkli, leziz nağmeleri dinleyen kimse olmasaydı, o zaman 'Hikmet' bâtıl bir iş yapmış olacaktı. Hukemâ arasında çok önceleri, tabiatın fayda taşımayan boş bir şey yapmadığı konusunda ittifak etmişler"
Sayfa 156
Filozoflardan biri "İşitme ve görme 5 duyunun en değerli ve en şerefli iki üyesidir. Bârî Teâlâ bunları hayvanlara vermiştir. Ancak ben görmeyi daha değerli buluyorum. Çünkü görme, gündüz gibidir, işitme ise gece gibi" deyince orada bulunan bir başka filozof "Hayır" dedi. "İşitme, görmeden daha değerlidir. Çünkü görme, duyumsadığını arar ve onları idrak edinceye kadar peşlerinden bir köle gibi koşar. İşitmede ise böyle değildir. İşitmenin duyumsadığı şeyler kendisine gelir. Bir kral gibi kendisine hizmet edilir."
Sayfa 155