Yalçın Çetinkaya

Müziği düşünmek yazarı
Yazar
9.0/10
1 Kişi
35
Okunma
7
Beğeni
1.690
Görüntülenme

Hakkında

1960 yılında doğdu. Müziğe 10 yaşında başladı. İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nı bitirdi. Burada Türk Müziği’nin yanında Batı Müziği; enstrüman olarak da kanun öğrendi. Konservatuar dışında Raffi Arslanyan’dan klasik gitar eğitimi aldı. Süleyman Erguner’den kısa bir süre ney dersleri aldı. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İslam Felsefesi alanında yüksek lisans yaptı. Yüksek lisans tezi 'İhvan-ı Safa’da Müzik Düşüncesi'ni Prof.Dr. Mustafa Tahralı ve Prof.Dr. Bekir Karlığa’nın danışmanlığında hazırladı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Müzik Bölümü'nde bir süre araştırma görevlisi olarak çalıştı. İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora yaptı. Bu süre içinde Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Prof.Dr. Ahmet Yürür ile 'Gelekensel Müzikler-Hint Müziği' ve yine aynı üniversitenin sosyoloji bölümünde Prof.Dr. Ömer Naci Soykan ile sanat sosyolojisi çalıştı. Bekir Sıdkı Sezgin’in 'dini musiki' alanında öğrencisi oldu. 'Mevlevilikte Müzik Felsefesi' başlıklı doktora tezini hazırladı. Gazetecilik ve dergiciliğin yanı sıra, uzun yıllar reklam metin ve senaryo yazarlığı yaptı. Yeni Ufuk, Aksiyon, İzlenim, Zaman, Yeni Şafak gibi yayın organlarında müzik yazıları yazdı.
Tam adı:
Doç. Dr. Yalçın Çetinkaya
Unvan:
Akademisyen, Müzisyen, Yazar
Doğum:
Tekirdağ, Türkiye, 1960

Okurlar

7 okur beğendi.
35 okur okudu.
2 okur okuyor.
59 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bazı mutasavvıfların insandaki müzik kabiliyet ve ilgilerini Bezmi eleste dayandırmaları eşsiz ve orijinal bir yaklaşımdır.
Osmanlı mûsikî sanatının Itrî, Dede, III. Selim, Hacı Arif Bey gibi isimlerini, el-Fârâbî, el-Kindî, Îbn Sînâ, Ihvân-1 Safà, Maragalı Abdülkadir ve Safiyüddin el-Urmevî gibi bu sanata bir şekilde katkıda bulunmuş insanlardan ayrı düşünmek mümkün değildir. Bu mûsikînin başlangıcını da 16 veya 17. yüzyıllarla sınırlandırmak da, bu müthiş birikime yapılmış bir haksızlık olur. Osmanlı mûsikîsi, tasavvuf ehli tarafından Bezm-i Elest'e kadar dayandırılan, Hz. İdris'den (aleyhisselâm), Hz. Davuďdan (aleyhisselâm), Hz. Süleyman'ın (aleyhisselâm) talebesi olduğu söylenen Pythagoras'dan neşet eden mûsikî düşünce ve pratiğini de içine alır, bu düşünce ve pratiğin etkilediği Arap ve Fars başta olmak üzere hemen hemen bütün Doğu dünyasının mûsikî birikimini referans olarak kabul eder.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Reklam