You can find Müziğin Ruhundan Tragedyanın Doğuşu quotes, Müziğin Ruhundan Tragedyanın Doğuşu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Burada Sokrates için, tragedya sanatı bir kez bile “gerçeği söylemez” görünüyor. Tragedya sanatının Sokrates’e seslen mesi şöyle dursun, o, “çok anlayışlı değildir”, bilgeler arasında önemli bir sanat da sayılmaz, onun sağlam bir temelinin ol madığına inanılır. Bunlan birer dalkavukluk sanatı sayan Pla- ton’a göre, bu yalnızca beğenilir, ondan yarar beklenmez, fel sefeyle bağdaşmayan eğilimlerden doğan birbirinden çözül me ve toplumdan uzaklaşma gibi olaylar dolayısıyla tragedya sanatı gençleri etkiledi. İşte, bu tür bir etkiye kapılan genç tra gedya ozanı Platon, Sokrates’in öğrencisi olabilmek için bü tün şiirlerini yakmıştır.”
"...
Ozanın aşamasıdır yapıtı gönüldeşim
Görmüş sezmiş onun düşlerini bile
İnanın bana insanın en gerçek deliliği
Düşte gösterir kendini
Her şiir, her ozanca işleyiş
Bir gerçek düş yorumundan başkası değil."
Sayfa 18 - *Şiir Hans Sachs'tan alıntıKitabı okudu
"Burada oturmuşum, insanlar
Görüşümce biçimli,
Bana benzesin bir kuşak,
Acı çekmede, ağlamada,
Tadını çıkarmada, sevinmede,
Saygıya değer yanı yok seninkinin,
Benim gibi!"
Home-
ros'tan başlayarak düş kuran Grekleri, düş kuran Greklere ba-
karak Horneros'u düşünebiliriz: Derin bir anlamda. çağdaş bir
insan olarak, onların düşleri bir bakıma. Shakespeare'le karşı-
laştırılabilir.
“Sokrates’i yalanlamak için, laırtana etkisine, içgüdüden daha iyi bir ad bıılma olanağı yoktur. Sokrates, Grek devlet yargıç lığının önüne çıkarıldığında, çözümsüz karşıtlık içinde onun için düşünülen tek ceza sürgündü. Bu bilmece, bu anlaşılmaz lık, bu açıklanamazlık sınır dışı edilmesiyle anlatılacak, ger çekten daha sonra böyle bir kuşak ortaya çıkmamış olsaydı, Atmalılar alçakça bir eylemde bulunmuş kimseler olarak gös terilecekti. Çünkü ölüm ve sürgün cezası yalnız onun için açıklanmamıştır görünüşe bakılırsa Sokrates, ölümün karşı sında, korkusuz bir yürekli ve doğal bir ürperti duymadan durmuştur. Evet, ölüme gitti, hem de ağırbaşlılığım koruya rak kıpırdamadan, Platon’un yazdığına göre son kadehi gü nün ilk alacakaranlığında, sessizce içerek şölenden ayrıldı. O, bunu yeni bir gün başlasın diye yaptı, nitekim onun arkasın da, sıraların üstünde, yerde uyuklayan sofra arkadaşları kaldı lar, bunlar da Sokrates gibi gerçek bir sevgi ozanı üstüne düş ler kurmak içindi. Ölen Sokrates yenilendi, yoksa soylu Grek gençliğinin göz önünde somutlaşan ülküsü olamazdı: Herkes ten önce, kendine özgü davranışları olan Grek delikanlısı Pla ton, yine kendi sürü anlayışının tutkulu özverisiyle, bu görü nümün önünde yere yığılmıştır.”
"...Goethe, bir kez, Ekermann'a: Napoleon'a değinerek şöyle söylemişti: 'Evet, azizim..Eylemlerin bile bir verimliliği vardır.' O, bundan, salt çekici bir biçimde, kuramcı olmayan kişinin: çağımız insanının, çok şaşırtıcı ve güvenilmez olduğu sonucunu çıkarmıştı."