Tarih kitaplarında Napoleon'un doğal nedenler-le öldüğü yazılıdır. Napoleon ise, çok sağlıklı bir yaşamdan sonra 51 yaşında tükenmiş bir şe-kilde ölürken başka olasılıklardan şüphelenmiş ve naaşına kapsamlı bir otopsi yapılmasını emretrnişti. Şüpheleri nedensiz değildi. Ancak işle-nen suç o kadar zekiceydi ki, adli tıp alanında-ki son gelişmelere kadar, değil katili bulmak. ortada bir cinayet olduğunu ispatlamak bile im-kansızdı. Bu ilginç kitabın yazarları artık bunun mümkün olduğunu, zeki bir adamın 20 yıllık müthiş bir araştırmadan sonra bunu başardığını ve tarihin en büyük sürprizlerinden birini orta-ya çıkardığını iddia ediyorlar. Imparatorun o uzak St. Helena adasında sürgünde geçen son yılları= hikayesi, kitaba sürükleyici bir çerçeve sağlıyor. Bütün Avrupa, onun bir kez daha kaçacağı ve tahtı ele geçireceği korkusuyla tir tir titremektedir. Derken Napoleon gizemli bir şekilde hastalanır, şiddetli bulantı, üşüme nöbetleri, bacaklarda güçsüzlük gibi belirtiler, sürekli olarak, tekrar tekrar ortaya çıkar... Ama Napolleon'un katili izlenmektedir. Tarihi bölümlerin arasına serpiştirilen bölümlerle, bir 20, yüzyıl detektifi katilin çevresindeki çemberi yavaş yavaş daraltır. Bu Isveçli zehir uzmanı Sten Forshufvud'dur. Napoloen'un uşağının anılarını okuyan Forshufvud, Napoleon'un gösterdiği belirtilerin, çoğu kişinin iddia ettiği gibi mide kanseri belirtileri değil, arsenik zehirlenmesi belirtileri olduğunu fark eder. Ama bunu nasıl ispatlayacaktır? Arsenik saçta iz bıraktığı için Forshufvud'un, bir şekilde, Napolon'un sürgü-nü boyunca farklı zamanlarda kesilen saçların-dan alınmış örneklere ulaşması gerekmektedir. Saçlar -eğer bulunabilirse- zehirlenmenin kesin tarihlerini ortaya çıkaracak, o zamana ait kayıt-lar da bu zaman aralıklarında Napoleon'un kimlerle görüştüğünü gösterecektir
