Nasıl mısın İyi misin?

Edita Morris

Comments and Reviews

See All
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Edita Morris'i ilk defa okudum ve bu iki öyküsünü çok beğendim. Özellikle "Açlık" mükemmel bir hikaye. Çok saf, çok temiz bir Jamaikalı siyahi kızın eski patronuna yazdığı mektuplardan oluşan bir öykü. Annesi ölürken çöplükte doğum yapan ve yanındakilere hemen oradaki Coca Cola'yı gösteren ve bu nedenle Coco adını olarak alan yoksul çocuk... Kitabın dili ufak bir çocuğun ağzından çıkmış gibi. Yoksulluk nedeni ile aç kalan yerli halkın ızdırabını mükemmel anlatıyor. Beyazların refahı ve siyahların yoksulluğunun yanı sıra çok güzel metaforlar var. Benim en hoşuma giden metafor . Coca'nın bir başkası için yapılmış ve ağzına büyük gelen dişlerinin onu hep gülüyor gibi göstermesi . Ve zaman zaman "ben gülmedim dişlerim güldü ,içimden" demesi. İkinci öykü ise " O Mutlu Gün'de" dünyanın sonu gelmiş ve insanlar açlıktan ölüyorlar. Öykü çok karamsar ve çok abartılı ancak yine de yazarın dili hikayeyi kolayca okumanızı sağlıyor. Konu bir öğretmen ve açlıktan ölmek üzere olan tek çocuklu bir ailenin dramı.. Ben, Edita Morris'in tarzını beğendim ve muhakkak bir başka kitabını okumayı düşünüyorum.
Nasıl mısın İyi misin?
Nasıl mısın İyi misin?Edita Morris · Remzi Kitabevi · 199932 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Kitap, öykü kitabı olup, üç öyküden oluşmaktadır. Özellikle kitaba ismini veren "Nasıl mısın İyimisin?" dili ve içeriği itibariyle çok etkili ve dokunaklı bir öykü. Kısaca; Jamaikalı zenci Coca'nın açlık sınırındaki alabildiğince yoksul çöplükteki yaşamının hikayesi. Öykü severlere mutlaka öneririm.
Nasıl mısın İyi misin?
Nasıl mısın İyi misin?Edita Morris · Remzi Kitabevi · 199932 okunma
189 syf.
·
Not rated
Tesadüf eseri aldığım kitabıyla tanıştığım Edita Morris, henüz bilgi sahibi değilim ama varsa diğer kitapları ve çalışmalarını okutacak bir yazar oldu. Dokunduğu, değindiği konularla farkındalık yaratmaya çalışmasından ötürü bir saygıyı hak ediyor. Üç öykü var kitapta. Jamaika'da, sömürülmüş bu topraklarda yaşayan siyahilerin; köle edildiği, açlıkla boğuştuğu, bir çöp kutusu civarında ölümle buluştuğu ve diğer insanların (beyazların) hüç umursamadığı coğrafyadan Japonya'ya ve bir mektup arkadaşlığı ile Vietnam'a gidiyoruz yazarla birlikte. Yirminci yüzyılın ilk yarısını, kitlesel ölümlerle kana bulayan Hitler'in kötü olduğunu düşünüyorsanız bir de bu yüzyılın ikinci yarısındaki Uzak Asya savaşlarının sonuçlarına bakalıö ve demokrasinin yıldız ülkelerinin ellerndeki kanlara bakalım. Ayrıca bir önceki yarı yüzyıldan kalan Nagasaki'nin Atom bombası yaralarına bakalım. Hem fiziksel hem de ruhsal. İlerleme, bir laboratuvar odasında tüm dünyayı mahvetmek üzere gerçekleştirilen insan eylemi. İlerleme, teknolojik yıkım ve kaos. Bizi; susuz, topraksız, gıdasız bırakacak, doğanın olağan seyrinde iken görmezden geldiğimiz hareketlerinden boğulduğumuz anlarda, çaresiz bıraktığını anlayacağımız gelecek yılları karşılayacağız. Üçüncü öykü de bunun üzerine. Mutlu Günler. Bu gidişle olamayacak olan günler. Öyküde de belirttiği, öngörülen günler. Jamaika'da Coca, Nagasaki'de Nishina ve gelecek günlerde bir Anne'nin yüreğiyle sesleniyor yazar Edita. "Üzücü her şey için üzülelim ve henüz imkan varken yaralarımızı sarıp geleceği mutlu kılalım."
Nasıl mısın İyi misin?
Nasıl mısın İyi misin?Edita Morris · Can Yayınları · 198932 okunma
189 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Kitap üç uzun öyküden oluşuyor. İlk öykü Nasıl Mısın İyi Misin'i çok sevdim. Zencilerin ezilişini anlatıyor ama bunu saf bir zenci kadının hatıra defteri aracılığıyla yapıyor. Coca annesi onu çöplükte doğururken ölen bir kadının çocuğu. İsmini de annesinin gördüğü son şeyin - Coca Cola şişesi - isminin ilk kelimesini söylerken ölmesi üzerine alıyor. Onu öyle sevdim ki. Kalbi tertemizdi. İlk öyküye bayıldım. İkinci öykü Vietnam'a Sevgiler ise çok güzel yazılmış olmasına rağmen yürek parçalayıcı. Japon bir savaş mağdurunun yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu öyküyü okuyunca insanların ne zaman bu kadar kötüleştiğini sorguluyorsunuz ve kendi kendinize bilim insanları neden ağır silahlar için bilimi kötüye kullanırlar diye soruyorsunuz. İkinci öykü çok etkileyiciydi. Keşke şu an okuyabilseydiniz. Son öykü Mutlu Gün distopik ögeler barındıran çok değişik bir öyküydü.  Dünya üzerinde çok az insanın kaldığını, her şeyin yok olmakta olduğunu, çölün dünyayı kaplamasını hayretler içinde okudum. İnsanın kendini bile bile ölüme atmasına neden olan aşk ise çok güzeldi. Ama bu hikaye insanları rahatsız eden türden. Kısacası birbirinden güzel üç öykü okudum. Bu kitabı okuduktan sonra kendi dertleriniz gözünüze çok ama çok küçük görünecek. Şu an satışı yok ama bulduğunuz yerde alın. Sahaflardan ısrarla isteyiniz. Harika bir kitaptı.
Nasıl mısın İyi misin?
Nasıl mısın İyi misin?Edita Morris · Can Yayınları · 198932 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.