Nasrettin Hoca Hikayeleri

Orhan Veli Kanık

Nasrettin Hoca Hikayeleri Quotes

You can find Nasrettin Hoca Hikayeleri quotes, Nasrettin Hoca Hikayeleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"SANA NE?"
Başkasının işine karışmamalı insan; Burnunu sokmamalı aklına esen şeye, İşte bunu gösteren bir hikâye Bizim merhum Hoca'dan: Bir gün biri gelmiş bizim Hoca'ya; Ukalalık da parayla değil ya, - "Bir tepsi baklava gidiyor," demiş. Hoca hemen terslemiş: - "Bana ne?" Ama yine anlayamamış adam. - "Sizin eve gidiyor, demiş, Hocam." Hoca terslemiş yine: - "Seni adam etmek de sahi pek zor; Madem tepsi bizim eve gidiyor, Sana ne?"
Sayfa 78 - 34. Baskı: İstanbul, Ocak 2016 - YKY
"HEPSİ HAKLI"
Dünya böyle! İşini bilen kişi Kendi çıkarına uydurur işi. -İyi, kötü- hep konuşan haklıdır. ...Eskiler de boşuna dememişler "Anlatılışa göre fetva verilir" diye...
Sayfa 24 - 34. Baskı: İstanbul, Ocak 2016 - YKY
Reklam
"İPE UN SERMİŞ"
Bir gün bir komşusu gelip Hoca'ya Çamaşır ipi ister. Hemen başlar istirhama, ricaya. - "İşim biter bitmez getiririm," der, Hoca'ysa bir türlü yanaşmaz buna; Bin bir güçlük çıkarır komşusuna. Olmayacak sebepler icat eder; Mesela der ki: -"İpe un serdiler." Komşusu cevap verir: - "Canım Hoca! İpe un serilir mi? Bu ne biçim iştir ki?" Hoca kıza: - "Vermeye niyetim olmayınca Öyle bir serilir ki."
Sayfa 43 - 34. Baskı: İstanbul, Ocak 2016 - YKY
Azrail Beğenecek
Hoca bir aralık pek hasta düşer; Kolu tutulur, yüzü gözü şişer. Günlerce yatağa bağlanır kalır; Adamcağızı bir korkudur alır. Bir gün karısına der ki: - "Karı, gel! İşte kapımıza dayandı ecel. Şöyle bir giyin kuşan, yap, yakıştır; İnci boncuk, nen varsa, tak takıştır; Ondan sonra da gel yanımda otur." Karısı şaşar kalır: - "Nasıl olur? Kocam Azrail'le pençeleşirken, Ne yüzle süslenir püslenirim ben?" Hoca der ki: - "Canım, sen beni dinle; Yapmazsan vallahi hatırım kalır. Karşılaşacağız ya Azrail'le, Olur ki beğenir de seni alır."
Sayfa 128 - YKYKitabı okudu
Dünya böyle! İşini bilen kişi Kendi çıkarına uydurur işi. İyi, kötü hep konuşan haklıdır.
Yaşayacak sanat, zümrelere değil, halka dayanan sanattır. O da bize insanüstünün değil, insanın halini anlatır.
Reklam
Nasrettin Hoca'nın Rüyası
Nasrettin Hoca bir gün rüyasında şeytanı görmüş. Görür görmez de sakalına yapışmış ve var gücüyle çekiştirmeye başlamış. Şeytan acıdan feryat figan bağırmış, Hoca ise, "Bu hissettiğin acı, doğru yoldan çıkardığın ölümlülere çektirdiğin acının yanında hiç bir şey" demiş. Daha da kuvvetli çekmeye başlamış. Sakalı öyle bir çekmiş ki can acısından bağırarak uyanmış. Ancak o zaman, elinde tutmakta olduğu sakalın kendi sakalı olduğunu anlamış.
Hoca durur mu yapıştırmış: ssjjjjsjsj :))
" Bir yabancı konuk olur Hoca'ya Ama nezaket bu ya, Tutar bir de tavşan hediye eder; - "Çoban armağanı, çam sakızı" der. Hoca bir güzel pişirir tavşanı. Akşam olur, gelir yemek zamanı; Orta yere sini kurulur; Hep birden etrafına oturulur. Hoca hem yemek yer, hem sohbet eder; Ertesi gün misafir kalkar gider. Bir gün
Sayfa 70 - Yapı Kredi Yayınları/ 48. Baskı
Orhan Veli Kanık'tan Nasrettin Hoca Hikayeleri
"... Dostum Şevket Rado bana Nasrettin Hoca'ya ait fıkraları da manzum olarak yazmamın iyi bir şey olacağını söylemişti. (...) Bu fıkraları bulabilmek için birkaç kitap karıştırdıktan sonra gördüm ki ünü yabancı ülkelere kadar yayılmış olan bu milli kahramanın hikayeleri daha hala Türkçe olarak yazılmamış. Güzel bir üsluptan geçtim, okuduğum kitaplarda, doğru dürüst bir Türkçe bile yoktu. Bunun üzerine de, bu fıkraları okunabilir bir dille yazmanın, küçümsenmeyecek bir iş olduğuna inandım. Yazdığım Nasrettin Hoca fıkralarının, bugüne kadar yazılanların en iyisi olduğunu söylersem pek de böbürlenmiş sayılmam."
YKY - DOĞAN KARDEŞ Arka KapakKitabı okuyacak
YAZISIZ MEKTUP
Derler ki: -"Düğün var falanca yerde. Kazanlar dolusu pilavla zerde! Galiba şimdi de yemek zamanı..." Görmeyin Hoca?daki heyecanı. Bir anda zihni allak bullak olur. Ne yapsa da gitse düğün evine? Düşünür taşınır, çareyi bulur. Çabucacık bir zarf alır eline; Alı al moru mor, kapıya damlar. Açıp ne istediğini sorarlar. -"Bir mektubu var da ev sahibinin; Onu getirmiştim..." -"Eh! Buyrun, girin." Sırtında samur bir kürk, görünür ev sahibi. Hoca zarfı eline tutuşturduğu gibi Geçer kurulur sofranın başına; Çala kaşık dalar düğün aşına. Adam bakar bakar zarfın üstüne; Sonra Hoca'ya der ki: -"Yahu, bu ne? Üzeri yazılı değil bu zarfın." Hoca içine gömülüp hoşafın: -"Aceleye geldi, der, af buyurun; İçi de yazılı değildir onun."
YKY - DOĞAN KARDEŞKitabı okuyacak
44 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.