National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018)

National Geographic Türkiye

Newest National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) Quotes

You can find Newest National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) quotes, newest National Geographic Türkiye - Sayı 206 (Haziran 2018) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
KUŞLAR ÂLEMİNİN İNSANLARI Papağanlar üç yaşındaki bir çocuğun zekâ düzeyine sahip olabiliyor ve bazıları 80 yaşını görebiliyor. Şarkı söylüyor, dans ediyor, bizi taklit ediyor, gönüllerimizi fethediyorlar. Ama popülerlikleri artık onlar için tehlike oluşturuyor.
Sayfa 118Kitabı okudu
PLASTİK ATIKLARI AZALTACAK ALTI BASİT ADIM NAYLON POŞETİ BOŞ VERİN Markete yeniden kullanılabilir torbanızla gidin. Tüm dünyada her yıl bir trilyon naylon alışveriş poşeti kullanılıyor. Yalnızca ABD'deki sayı 100 milyar -yani her Amerikalı için neredeyse günde bir poşet. Oysa ortalama bir DanimarkalI yılda dört adet tek kullanımlık poşet
Reklam
Norveç, sahil çöplerinin önemli bir bölümünü oluşturan pet şişelerin geridönüşümünde ne kadar ileri gidilebileceğini gösterdi. Ülke artık bunların yüzde 97’sini geri kazanıyor. İşin püf noktası: 2,5 krona (1,25 TL) varan depozito bedelleri ve çoğu süpermarkette bulunan, şişeleri yutup karşılığında depozito ücreti sunan makineler. Ama geridönüşüm ancak bir noktaya kadar başarılı olabiliyor. Çoğu kişi çözümün önemli bir parçasının, kullan-at plastik tüketiminin azaltılması olduğunu söylüyor. 1990’ların ortalarında başlayan “sıfır atık” hareketi ivme kazanıyor. Tüm dünyada yüzlerce yerleşim tarafından benimsendi. Aralarında Fransa’nın sanayi kenti Roubaix de yer alıyor. Yurttaş seferberliği sonucu kentte elde edilen başarı gösterdi ki, “sıfır atık” yalnızca varlıklı liberallerin gösteriş için ağızdan düşürmediği bir söylemden ibaret değil. Aksine, bu fikrin ruhani sayılabilecek bir cazibesi var. İngiltere Kilisesi, cemaatinden bu yılki Büyük Perhiz’de (Lent) plastik ambalajları ve kullan-at ürünleri bırakmasını istedi. İngiltere’nin muhafazakâr başbakanı Theresa May, gıdaların ambalajsız satıldığı, plastik kullanılmayan reyonlar oluşturmaları için süpermarketlere çağrı yaptı. Ayrıca paket servis kapları gibi tek kullanımlık plastiklere de vergi getirmeyi düşünüyor. Tüm bu sayılanlar, hükümetin 25 yıl içinde ülkeyi plastik atıklardan kurtarmayı öngören kampanyasının bir parçası.
Sayfa 102Kitabı okudu
Plastik ancak 19. yüzyılın sonlarında keşfedildiği ve gerçek anlamda üretimi 1950 civarında başladığı için başa çıkmamız gereken miktar yalnızca 8,3 milyar ton. Bunun 6,3 milyar tonundan fazlası atık. Bu atıkların şoke edici bir miktarı -5,7 milyar ton- hiç geridönüşüm işlemine tabi tutulmamış olanlardan oluşuyor... 2017’de bu hesaplamaları yapan biliminsanlarmı hayrete düşüren de bu oldu. Dünya’nın en son gider deliği sayılan okyanusa geridönüşüme girmemiş ne kadar plastik atığın ulaştığı bilinmiyor. Georgia Üniversitesi mühendislik profesörü Jenna Jambeck, 2015’te yaptığı kaba bir taliminle dikkatleri çekmişti: Yılda yalnızca sahil bölgelerinden çıkan 4,8 milyon ila 12,7 milyon tonluk bir miktardan söz ediyordu. Jambeck ve meslektaşları, bunların çoğunun gemilerden bırakılmadığını ve büyük oranda Asya’da olmak üzere umursamazlıkla yerlere ve nehirlere atılmış olduğunu söylüyor. Ardından da rüzgârlarla ve suyla sürüklenerek denizde son buluyorlar. “Dünyanın tüm sahilleri boyunca, bir metre aralıklarla içi plastik çöp dolu 15 naylon poşet durduğunu düşünün,” diyor Jambeck. Bu miktar, okyanusun her yıl bizden aldığı ortalama çöp tahminine -yaklaşık 8 milyon tona- karşılık geliyor. Bu plastiğin, biyolojik olarak çözünüp molekül bileşenlerine tamamen ayrışmasının ne kadar zaman alacağı belirsiz. Tahminler 450 yıl ile sonsuzluk arasında değişiyor.
Final sınavınızdan hak ettiğiniz notun iki puan fazlasını mı almak istersiniz, yoksa altı puan fazlasını mı? Öğrencilere bu ekstra not teklifinin, bireylerin topluluk içinde yaptıkları seçimlerin birbirleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koyan bir zihin egzersizinin parçası olduğunu açıklıyorum. Egzersizin, Garrett Hardin adındaki bir ekolojistten
Vita yağı kutuları da anılarımda. İçlerindeki yağ bittiğinde bu teneke kutuların içine çiçek dikmek sadece bizim evin değil, mahallenin cümle insanının alışkanlığıydı. Dizi dizi dizilirlerdi cam kenarlarına, bahçe duvarlarının dibine, içlerinde rengârenk bin bir çeşit çiçekleriyle. O zaman daha bir renkli iniydiler acaba? Yoksa, anılarımın
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.