Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ekim 2019

National Geographic Türkiye - Sayı 222

National Geographic Türkiye

National Geographic Türkiye - Sayı 222 Gönderileri

National Geographic Türkiye - Sayı 222 kitaplarını, National Geographic Türkiye - Sayı 222 sözleri ve alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 222 yazarlarını, National Geographic Türkiye - Sayı 222 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
EN BÜYÜK TEHLİKE: İNSAN Öncelikli olarak habitat kaybı ve peşi sıra gelen avcılık ve balıkçılık faaliyetleri, çoğu hayvan türünün karşı karşıya olduğu en büyük tehditler. Habitatlar, yok olmadıkları durumlarda dahi, hayvanların uyum sağlayamayacağı büyük değişimlere uğrayabiliyor. Çitler otlakları bölüyor, odunculuk ormanları yarıp geçiyor, kirlilik nehirleri zehirliyor, tarım ilaçları canlıları öldürüyor. Bu yerel tehditlere giderek artan küresel tehditleri eklemek gerekiyor: hastalık ile istilacı tür taşıyan ticaret ve serin dağ zirvelerinde yaşayan ya da kutup buzullarına bağımlı hayvanlardan başlayıp, sonunda dünyadaki türlerin tamamını etkileyecek olan iklim değişikliği. Bu tehditlerin tümü bizi doğrudan ya da dolaylı olarak insan faktörüne ve giderek daha geniş bir alana yayılan ayak izlerimize götürüyor. Çoğu tür birden fazla tehditle yüz yüze. Bazıları bize uyum sağlayabilecek, diğerleri ise yok olacak.
SOYLAR TÜKENMESİN: YARATICI ÇÖZÜMLER Bazı biliminsanları yaşamın tarihine altıncı kitlesel yok oluş olarak geçecek bir döneme girmekte olduğumuzu iddia ediyor. İnsan faaliyetleri yok oluş oranını artırdı. Yakın tarihli bir BM raporuna göre yaklaşık bir milyon tür “birkaç on yıl içinde tükenme tehlikesiyle karşı karşıya”. Bu, can sıkıcı bir öngörü ama kaçınılmaz değil. Biliminsanları dünya genelinde, türleri geri getirmek için yeni teknolojiler kullanıyor ve alışılmadık yaklaşımlarda bulunuyor. Sevdikleri hayvanları kurtarmak için, üremeye yardımcı olmaktan köpekleri ender görülen goril türlerinin kokusunu alacak şekilde eğitmeye kadar birçok olağandışı yönteme başvuruyorlar.
Reklam
Yaşam Hakkı İçin Günlük olağan (!) koşuşturmacamıza bir anlığına ara verip bir kez bile olsa parmaklarımızın arasından dökülen kum taneleri gibi teker teker yitip giden türlerle birlikte yitirdiklerimize kafa yorarsak eğer; can taşımanın, canı tatlı olmanın bir tek biz insanlara ait olduğunu varsaymaktan vazgeçebilirsek eğer; bugüne kadar yitirdiklerimizi bir kenara bırakıp sadece bundan sonra yok olabileceklere baktığımızda –bilim dünyasında tanımlanmış ve tanımlanmamış– yaklaşık 1 milyon civarında türün tehdit altında olduğunu bilirsek eğer; acaba o zaman üzülebilir miyiz gidenlere ve gidecek olanlara? Neden mi yok oluyorlar? Hastalıktan (çünkü biz yaşadıkları ortamları zehirliyoruz). İstilacılardan (çünkü bir şekilde ait olmadıkları ortamlara başka toprakların, suların, havaların türlerini taşımayı beceriyoruz). Yaşam alanlarının bölünmesinden (çünkü çektiğimiz çitlerimizle, nehirlere kurduğumuz barajlarla biz parçalıyoruz bir zamanlar özgürce dolaştıkları ortamları). Av yüzünden (çünkü eşitsiz koşullarda biz koparıyoruz hayatla bağlarını). Ormansızlaştırmadan (çünkü biz yakıyoruz, biz kesip biçiyoruz ağaçları). Bu sayılanlara yine bizim neden olduğumuz iklim değişikliğinin getireceği ekstra yıkımlar, kasırgalar, seller, kavurucu sıcaklıkları da eklediğimizde, ortaya çıkan tablonun da gösterdiği gibi, imza attığımız bu yok etme eyleminden ne kadar gurur duysak azdır. Dinozorların yıkım nedeni asteroitti. Biz de bir yok oluşa imza atıyoruz. NESİBE BAT
250 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
National Geographic Türkiye bilim, doğa, coğrafya ve teknoloji konularda derinlemesine bilgi kaynağı olan bir dergi. Harika Dünyamızı aydınlatmak ve korumak için bilim, keşif, eğitimden yararlanarak bize öyküler anlatıyor. Derginin 2019 Ekim sayısının kapak konusu Dünyadaki canlıların kitlesel yok oluşu. Bir milyon canlı türünün yeryüzünden
National Geographic Türkiye - Sayı 222
National Geographic Türkiye - Sayı 222National Geographic Türkiye · Group Medya · 201922 okunma
İspanyol bir rahibin tarihe düştüğünü bir nota göre, 1494'te ikinci yolculuğuna çıkan Kristof Kolomb'un Küba deniz kaplumbağaları üzerine düşüncesi şöyleydi: "Denizler onlarla doluydu; çok büyüktüler, sayıları o kadar fazlaydı ki gemiler, aralarında karaya oturmuş gibiydi."
Sayfa 103 - National GeographicKitabı okudu
250 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
National Geographic 222. sayi Ekim 2019 inceleme yazısı
Derginin Ekim/2018 (222 sayı) sayısı tahrip ettiğimiz çevre ve türlere karşı bilinçlenme adına konuları güzel işlemiş. Dergi genel olarak insanoglunun yol açtıği tahribati önleme calismalarini inceliyor. En büyük arının fotografı Kuzey gen şahısli son gergedanın can cekisleri Deniz kambuğlarinın insanin tüm acımasizliğina ragmen hayata tutunmalari, yumurtalarinin satişi Amerika'daki balik müzesi Zurafalarin yok olmasini önlemek için tasınmalari Papaganlarin sehre tasinmalari Türkiye'deki ormanlara iliskin bilgiler
National Geographic Türkiye - Sayı 222
National Geographic Türkiye - Sayı 222National Geographic Türkiye · Group Medya · 201922 okunma
Reklam
"Evet bugüne kadar dünyamıza inanılmaz zararlar verdik...Bununla birlikte,gezegenimizin değerinin ve sorunun büyüklüğünün farkında olan bizler,belki de bu gidisatı tersine cevirecek son nesil olacağız." WWF Genel Müdürü Marko Lambertini
Sayfa 167Kitabı okudu
"Kitap okuma alışkanlığını edinmek, hayatın neredeyse tüm ızdiraplarından korunacak bir sığınak insa etmektir." W.Somerset Maugham
Yalnızca bizi ayıran şeylere odaklanması seçersek, bizi ayıran şeyleri görürüz. Eğer bizi bir araya getiren şeyleri aramayı seçersek , onları görmemiz de mümkün .
Sayfa 47