Nazım Hikmet'in şiirleri daha yazılmaktayken, son biçimlerini almadan cezaevi duvarlarından dışarı sızardı. Kendi de gerçi bir iki kişiye gönderirdi - karısı Piraye'ye, çok güvendiği bir avukat arkadaşına- ama şiirler son biçimini alınca...
Oysa dostları, meraklılar, şiire düşkün cezaevi görevlileri, bitmiş bitmemiş, ellerine ne geçerse kopya ederlerdi.