Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nazım Hikmet: Portreler

Memet Fuat

Nazım Hikmet: Portreler Hakkında

Nazım Hikmet: Portreler konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

"Bir de işte kitap okurken kurşunkalemle kapaklara, kapak içlerine, kenar boşluklara çizimler yapardı. Genellikle gemi, yelkenli, çiçek, el, göz çizimleri, korkunç suratlar... Resim yapmaya düşkünlüğü İstanbul Tevkifhanesi'nde başlayıp Çankırı Cezaevi'nde tam anlamıyla patlak verdi. Yağlıboya, guvaş, pastel, karakelem... Cezaevinin içinden görünümler, mahkûmların, Piraye'nin, kendisinin portreleri..." (Kitap'tan sf. 16) "Cezaevlerinde bir yolunu bulup işliklere sokulur, ustalarla dostluk kurar, önce onlara çırak olup işi kavrar, geleneklerini, olanaklarını öğrenir, sonra yenilikler düşünmeye, öneriler getirmeye başlardı. Oymalarında çeşitli ağaçlar kullanıyor, ama sanırım en çok ceviz ağacını seviyordu. Bir gün, bakıyordunuz, bir yontucu gibi keskilerle çalışarak bir kutu ya da bir yüzük oymuş." (Kitap'tan sf. 68) "Nâzım Hikmet'in şiirleri daha yazılmaktayken, son biçimlerini almadan cezaevi duvarlarından dışarı sızardı. Kendi de gerçi bir iki kişiye gönderirdi - karısı Piraye'ye, çok güvendiği bir avukat arkadaşına - ama şiirler son biçimini alınca... Oysa dostları, meraklılar, şiire düşkün cezaevi görevlileri bitmiş bitmemiş, ellerine ne geçse kopya ederlerdi. Sonra da o şiirler kopya ederlerdi. Sonra da oe şiirler kopya edile edile elden ele dolaşır, bu arada da, tabii, değiştikçe değişirdi." (Kitap'tan sf. 104)
Yazar:
Memet Fuat
Memet Fuat
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 33 dk.Sayfa Sayısı: 125Basım Tarihi: Şubat 2001Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
ISBN: 9789750802218Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 63.5
Erkek% 36.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Memet Fuat
Memet FuatYazar · 69 kitap
Edebiyat eleştirisi yazıları ile tanınan bir edebiyat adamı ve voleybola katkıları ile tanınan bir spor adamıdır. 1960’da De Yayınevi’ni kurdu. Yeni Dergi adlı edebiyat dergisini çıkardı. Altınyurt Voleybol Takımında antrenörlük yaptı ve amatör takımın deplasmanlı lige yükselmesini sağladı. Nazım Hikmet’in hayatı ve eserleri hakkında eserler verdi. Nazım Hikmet'in üvey oğludur. 16 Şubat 1926’da İstanbul’da, dedesi Mehmet Ali Paşa’nın Erenköy’deki köşkünde dünyaya geldi. Babası sanat eleştirmeni Vedat Örfi (Bengü), annesi Piraye Hanım’dır. O doğmadan önce yurtdışına giden babasını ilk kez beş yaşında iken gördü. Annesinin ünlü ozan Nazım Hikmet ile birlikteliği sırasında onlarla birlikte yaşadı. 1932’de anne ve babasının boşanmasının ardından annesi, Nazım Hikmet ile 1935 yılında evlendi. 1938’de üvey babası Nazım’ın tutuklanıp 15 yıl hapis cezasına mahkum edilmesinden sonra yaşamını dedesi Mehmet Ali Paşa’nın köşkünde sürdürdü. Erenköy 38. İlkokulu'nda, Kadıköy 1. Orta'da, Robert Koleji'nde ve Haydarpaşa Lisesi'nde okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne 1946’da kaydoldu. Nazım Hikmet'in etkisi ile yöneldiği edebiyat alanında Memet Fuat adıyla tanınmaya başladı. 1946’da ilk kitabını Tuna Baltacıoğlu ile birlikte yayımladı. Aşk ve Sümüklüböcek adlı kitabın ilk yarısında Baltacıoğlu’nun, ikinci yarısında Memet Fuat’ın öyküleri yer alıyordu. 1950'de Tuna Baltacıoğlu ve Oktay Verevler ile birlikte Memleketimizde ve Dünyada Kitaplar adlı bir dergi çıkardı. 1951 yılında ikinci kitabı Yaşadığımız yayımlandı. Aynı yıl, üniversiteyi tamamlamasından önce dedesi Mehmet Ali Paşa’yı kaybetti ve aile, maddi sıkıntı içine düştü. Yeditepe Dergisi’nde yayınladığı denemeler ile adını duyurmaya başladı. Üniversiteyi bitirince İstanbul’daki okullarda yardımcı öğretmen olarak çalıştı. Nazım Hikmet ile ilişkisi nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışmayı sürdüremeyince özel İngilizce dersleri verdi, kitap çevirileri yaptı. John Steinbeck, Erskine Caldwell, Jack London’dan öyküler, Walt Whitman’dan şiirler, Varlık Yayınları’na Edgar Allan Poe’dan, Katherine Mansfield’den öyküler çevirdi. Gençliğinde yaşadığı akciğer rahatsızlığı sebebiyle askerliğe başladığı yedek subay okulundan çürük raporuyla çıkarıldı. Çocukluğundan beri tanıştığı ve Piraye'nin de akrabası olan İzgen Öksüzcü ile Edebiyat Fakültesi'ndeki arkadaşlıkları evlilikle noktalandı. Bu evlilikten 25 Temmuz 1961'de oğulları Kenan doğdu. 1959'da dergilerde çıkan eleştiri yazıları nedeniyle Ataç Eleştiri Armağanını kazandı. O sırada eniştesi Metin Yasavul ile De Yayınevini kurdu. Yayınevinin ilk kitabı olarak 1960’da Düşünceye Saygı’yı yayımladı ve bu eser, 1961 Türk Dil Kurumu Deneme-Eleştiri Ödülü’nü kazandı. Yayınevi, 1960 - 1980 yılları arasında, 20 yılda birçok kitap yayımladı. Yeni Dergiyi çıkardı. İstanbul Altunizade mahallesinde Altınyurt Spor Klübü'nde çocuklara futbol öğretti, turnuvalar düzenledi. Daha sonraki yıllarda yardımlaşmaya dayanan bir takım sporu olan voleybolu seçti. Altınyurt Voleybol A Takımını deplasmanlı voleybol ligine taşıdı. Tam 10 yıl amatörlükten hiç ödün vermeden, yeni genç oyuncular yetiştirerek bu ligde kalmayı başardı. 1972 - 1980 yılları arasında genç, ümit, büyükler ve üniversite erkek ulusal takımlarını turnuvalara hazırladı. 1979 - 1982 yılları arasında Anadolu Hisarı Gençlik ve Spor Akademisi'nde voleybol dersleri verdi. 1980 - 1983 yılları arasında Yazko Edebiyat Dergisi’ni yönetti. 1981'de Adam Yayınları'nın yerli yayınlar editörü oldu. Nazım Hikmet’in, Orhan Veli’nin yapıtlarının yeniden basılmasına öncülük etti. 1985’te yayımlanmaya başlayan “Adam Sanat” dergisinin genel yayın yönetmenliği görevini 1999’a kadar sürdürdü. 1992’de "Çağdaşımız Makyavel" adlı kitabıyla Sedat Simavi Ödülü’nü Gülten Akın’la paylaştı. 1990'larda önce 1990 yılında bir ameliyatta kız kardeşi İzgen'i, arkasından da 1995 yılında annesi Piraye'yi yitirdi. 1995'te kendisi solunum yetmezliğinden yoğun bakıma alındı. Yoğun bakım sonrasında öldüğü güne kadar evinde çalışmaya devam etti. Bu sırada yazdığı ve derlediği birçok eseri yayımlandı. 1995’te kendisine Kültür Bakanlığı “Kültür ve Sanat Büyük Ödülü” verildi. 1996’da bunu “Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü Altın Madalyası” izledi. 1997’de “Yaşasın Edebiyat” dergisinin yaptığı soruşturmada “Gölgede Kalan Yıllar” adlı yapıtı “Yılın Kitabı” seçildi. 1999'da ikinci kez girdiği yoğun bakımdan çıkar çıkmaz tutmaya başladığı güncesi, ölümünden sonra “"Ölünceye Kadar"” adıyla iki cilt olarak yayımlandı. 19 Aralık 2002'de akciğer yetmezliğinden yaşamını kaybetti. Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi .