Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kafkasya Aydınlık Günlerini Arıyor

Neredesin Prometheus

Cem Kumuk

Neredesin Prometheus Sözleri ve Alıntıları

Neredesin Prometheus sözleri ve alıntılarını, Neredesin Prometheus kitap alıntılarını, Neredesin Prometheus en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ruslar imzaladıkları antlaşmaya sadık kalmadılar ve Kabardey bölgesine yönelik kolonizasyon hareke­tine· devam ettiler. Bu, Kabardey feodalleri ile Rusların arasında­ki iyi ilişkilerin de sonu demekti. Kabardeyler direndiler ama di­renişleri kolayca kırıldı ve Kabardey toprakları Rus kontrolüne girdi. Bunun sonucunda büyük bir Kabardey nüfusu Kuban Nehri'nin öteki yakasına göç ederek diğer Çerkes boyları ile ka­rıştılar. Rusya'nın güçlenip güneye inmesiyle sınırları tehlikeye gire­cek olan Osmanlı ve Pers imparatorlukları, Uzakdoğu'daki sömürgecilik faaliyetleri zarar görecek olan İngiliz ve Fransızlar çok rahatsız olmuşlardı. Bu devletler için Rusya'yı durdurmanın yolu, Kafkasya halklarına nüfuz edip onları Rusya ile savaşa kışkırtmaktan geçiyordu. Bu arada ele geçirilen verimli topraklara Rus göçmenlerinin yerleştirilmesi yüzünden Kazak otlakları daraldı ve ayaklanmalar oldu. Ayaklanan Kazaklar Kuban ve Terek'e yerleştirildi. 1763'te Mozdok (Mezdegu - Sağır Orman) Kalesi yapıldı ve 1777-1780 yıllarında Mozdok'tan Azak Kalesi'ne kader müstahkem kaleler­le çevrili bir hat oluşturuldu. Mozdok'ta bir kilise yapıldı ve Osetler arasında Hristiyanlığı yaymak için misyonerler gönderil­di. Rusya 1763-1793 yılları arasında Kafkaslar'ı boydan boya kateden bir istihkam hamnın inşasını tamamladı. Günümüzde bölgedeki bütün yerleşim birimleri o dönemde yapılan bu hattın kaleleridir.
Bunların dışında bütün askerlerde bulunan yegane silah ünlü Kafkas kamasıydı. Hangi taraftan olursa olsun bütün erkek nüfus savaşa katılmak zorundaydı. Bu bir onur meselesiydi. Todorski anılarında Dağlıları ( Çerkes’leri ) savaşçı doğmuş, özgürlük tutkunu, gururlu ve intikam ateşiyle yanan insanlar olarak nitelendiriyor.
Sayfa 158 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Bu insafsız bir eleştiri
«Kafkasya halklarının yaşadığı tecrübeler, yayılımcı güçlerin savaş alanlarında ve masa başında uyguladıkları yöntemlerin an­laşılması bakımından çok çarpıcı bir ibret tablosu oluşturur. 19. yüzyıl sonlarında Kafkaslar'da Rus varlığına tahammül edemeyen ve Kafkasya halklarını kışkırtan lngiliz politikası, 20. yüzyılın başlarında Bolşevik tehdidi karşısında Rus milliyetçilerini Kaf­kasya halklarına karşı destekler hale gelmiştir. Bu paylaşım sava­şında kazanmaktan öte, elindekileri kaybetmemenin derdine dü­şen Osmanlı lmparatorluğu, egemenlik hakkının bulunmadığı bubtopraklar ve insanlar üzerinde Rus İmparatorluğu ile masa başın­da anlaşarak milyonlarca insanın topraklarından sökülüp sürül­mesine aracı olmuştur.
İngiltere'nin Kafkasya'daki Rus varlığına karşı tedirginlik duy­maya başlaması 1829'lara kadar uzanır. İstanbul'daki İngiliz elçisi Lord Ponsonby 1834'ten itibaren Çerkeslerle Ruslar arasındaki savaşa ilgi duymaya başladı. Lord Ponsonby, merkez hükümet nezdinde Rusların Kafkasya üzerin­deki planları ve Çerkes sorununa dikkat çekmeye çalıştı ve hükümet­ten Çerkesya'nın bağımsızlığının resmi olarak tanımasını istedi. Bu girişimler sonucunda İngiliz parla­mentosundaki Rus sempatizanları ile Kafkasya'nın Rus kontrolüne geçmemesi için mücadele eden Os­manlı sempatizanları arasında çe­kişme süreci başlamış oldu. Pon­sonby'nin 8 Eylül 1834 tarihli yazı­sından alınan bir alıntı kendisinin bu konudaki tavrını net bir biçimde ortaya koymakta: "Parlamentonun vakit kaybetmeksizin Kafkasya'nın politik du­rumu ile ilgili eksiksiz bilgilendirilmesi çok önemlidir. Bu konuda ısrarcı olmam için çok geçerli sebeplerim mevcut. Sen konuyla ilgi­li bir yazı hazırlarsan ben bir rapor halinde gönderirim. Ruslara karşı direnme arzu ve gücü Kafkasyalıların içinde bulunduğu yaşam koşullarından kaynaklanıyor. Benzer bir çabanın Kafkasyalıları desteklemek adına İngilizler tarafından verilmesindeki zorluk ve fır­satların özellikle altını çizmeni istiyorum. Sana önerdiğim bu hare­ketin bir an önce yapılması ve halkın dikkatinin çekilmesi gereği hakkındaki görüşüm için bana güvenebilirsin. Bu kesinlikle özel bir yazışma kapsamında değil bir rapor halinde dağıtıma girmelidir. "
Kafkasya'nın işgal­lerle dolu tarihi içinde kısa bir gezinti yapmakta fayda var; Kaf­kas dağ silsilesi Mezopotamya'nın şehir medeniyetleri ve bunla­rın güneyinde bulunan ticaret merkezleri ile kuzey steplerinin göçebe kültürleri arasında bir duvar vazifesi görmekteydi. İskit, Sarmat ve Pers kavimlerinin birbirleriyle yer değiştirerek dağlara girmeleriyle Kafkasya tarihinde hareketlenme başladı. En güçlü Sarmat kavimlerinden biri olan Alanların bazı boyları bölgede yerleşti ve yerli halkla karıştılar.
Zaporojya Kazaklarının Kafkasya’ya yerleştirilmesi:
Kafkasya'da Rus saldırıları sonucu Adıgeler Kuban'ın güneyi­ne çekildi ve Ukrayna'da her an ihtilal yapabilecek durumda olan Zaporej Kazakları bu bölgelere yerleştirildi. 1787 - 1791 Osman­lı - Rus Savaşı'nda Osmanlılar Soğucak ve Anapa kalelerine kuv­vet gönderdiler. Battal Paşa Kafkasya'da Ruslara yenildi ve Ocak 1792 Yaş Antlaşması'yla bu iki kale Ruslara verildi. 1795'te İran­lıların Tiflis'e girmesi üzerine, Gürcistan'a yardıma giden Rus or­dusu dağlara girmek istediği için Dağıstanlılar tarafından bozgu­na uğratıldı. Fakat Ruslar Astrahan'da İranlıları yendikten sonra Ermeni platosunu ve Transkafkasya'nın en önemli ticaret merke­zi olan Gence'yi işgal ettiler. 1799'da Gürcülerle Ruslar arasında bir anlaşma yapıldı ve 1801'de Gürcistan Rusya'ya ilhak edildi.
Reklam
Çarlık Rusya’sı döneminde yerleşen bir geleneği Sovyet yöneticileri de benimsemişti. Çarlık döneminde bir zanlının yakalanabilmesi için bir yakını rehin alınır, zanlı teslim olunca rehin alınan kişi serbest bırakılırdı. Ancak, Sovyet döneminde rehin alınanlar hiçbir zaman serbest bırakılmadılar. Kadın, çocuk ve yaşlı demeden zanlı kişi ile birlikte ya öldürüldüler ya da Sibirya’ya sürüldüler.
Sayfa 193 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
17 öğeden 11 ile 17 arasındakiler gösteriliyor.