Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
M. Efdal Emreİletiler
1-98
1-98 (tefe'ül)
40.
Ey gönül gel olma gıl Hak'tan ırak
Tende cânın var iken eyle yer ak
Ey gönül gel olma Hak'tan ıråk. Ey gönül! O'nu [Allâhı), an [zikret] düşün. O'nun senle, sende olduğundan [enfüste]: 'Biz ona [nefsinize] şah damarından daha yakınız. Kaf: 16. ayeti hükmünce, bize bizden daha yakındır, bunu bil. Bu hüküm bütün âlemler için geçerlidir, yani afak ve enfüs için. 'Göklerde ve yerde olanların hepsi Allâhındır, Allah her şeyi kuşatıcıdır! Nisâ: 126.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
Ayşenur Nisa Uzun
@AysenurNisa
·07 Nisan 01:29
48.
Ey gönül gel Hakk'a giden rahı bul
Ehl-i derd olup derûnî âhı bul
Cânın ilindeki şems-ü mâhı bul
Ådem isen semme vechullâhı bul
Kande baksan ol güzel Allâhı bul
Ey gönül gel, Allaha giden yolu bul. Ehl-i dert olup gönlün dostunu bul. Canın ilindeki (şehrindeki) parlayan güneşi bul. Adem isen Allah'ın vechini bul ki o canın ilindedir. Nereye baksan o güzel Allah'ı bul.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
Celâli ve Cemâli Hak'tan kabul eder ve kalbi secdeye varır, huzur bulur.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
1-981-98 (tefe'ül)
(Arabî esintileri)
44.
Arifin mutlak kelâmın duymağa irfån gerek Sırrı muğlaktır gönülde zevk ile vicdân gerek
Arif bilendir, årif-i billâh olandır. Bilen olur, olan bilir. Dairenin iki ucu birleşti, daire tamamlandı. Bilen ve bilinen bir oldu. Bilen özne, bilinen nesne, ikisi arasındaki ilişkiden doğan bilgi, ilim. Bunlar ubudet makamında birleşir ve tevhid olur. Bilen, bilinen, bilgi hepsi birdir. Huvallahü ehad.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
Ayşenur Nisa Uzun
@AysenurNisa
·08 Nisan 01:28
69.
Nazar kıldıkça insana gönül hayrana dolanûr
Acebdir kimi Hak ister kimi butlana dolanur
Insana nazar kıldıkça-baktıkça gönül hayran kalır, şaşa kalır. Bu insanlar- dan kimi Hak ister, kimi batıl. Bu hayret edilecek garib bir iştir.
Bu beyitte kıyas vardır. Bu kıyas zahir için doğrudur. İnsan süreti itibariyle aynı insandır. Birbirlerine benzerler lakin insanları idare eden iç âlemidir. Gönüldür-kalb, akıldır. İnsanlardan kimi var Hak ve hakikat aşığıdır. Kimi de vardır ki, Hak'tan hakikatten, sevgiden hiç haberi yok. Kimi her şeye düşman, nefsi arzuların esiridir.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
1-98 (tefe'ül)
48.
Ey gönül gel Hakk'a giden rahı bul
Ehl-i derd olup derûnî âhı bul
Cânın ilindeki şems-ü mâhı bul
Ådem isen semme vechullâhı bul
Kande baksan ol güzel Allâhı bul
Ey gönül gel, Allaha giden yolu bul. Ehl-i dert olup gönlün dostunu bul. Canın ilindeki (şehrindeki) parlayan güneşi bul. Adem isen Allah'ın vechini bul ki o canın ilindedir. Nereye baksan o güzel Allah'ı bul.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
1-98 (tefe'ül)1-98
69.
Nazar kıldıkça insana gönül hayrana dolanûr
Acebdir kimi Hak ister kimi butlana dolanur
Insana nazar kıldıkça-baktıkça gönül hayran kalır, şaşa kalır. Bu insanlar- dan kimi Hak ister, kimi batıl. Bu hayret edilecek garib bir iştir.
Bu beyitte kıyas vardır. Bu kıyas zahir için doğrudur. İnsan süreti itibariyle aynı insandır. Birbirlerine benzerler lakin insanları idare eden iç âlemidir. Gönüldür-kalb, akıldır. İnsanlardan kimi var Hak ve hakikat aşığıdır. Kimi de vardır ki, Hak'tan hakikatten, sevgiden hiç haberi yok. Kimi her şeye düşman, nefsi arzuların esiridir.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi
Ayşenur Nisa Uzun
@AysenurNisa
·07 Nisan 16:32
40.
Ey gönül gel olma gıl Hak'tan ırak
Tende cânın var iken eyle yer ak
Ey gönül gel olma Hak'tan ıråk. Ey gönül! O'nu [Allâhı), an [zikret] düşün. O'nun senle, sende olduğundan [enfüste]: 'Biz ona [nefsinize] şah damarından daha yakınız. Kaf: 16. ayeti hükmünce, bize bizden daha yakındır, bunu bil. Bu hüküm bütün âlemler için geçerlidir, yani afak ve enfüs için. 'Göklerde ve yerde olanların hepsi Allâhındır, Allah her şeyi kuşatıcıdır! Nisâ: 126.
Niyazi-i Mısri Divanı ve Şerhi