Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiyeli Bir Sinemacının Küresel Hayal Gücü

Nuri Bilge Ceylan Sineması

Bülent Diken

Nuri Bilge Ceylan Sineması Sözleri ve Alıntıları

Nuri Bilge Ceylan Sineması sözleri ve alıntılarını, Nuri Bilge Ceylan Sineması kitap alıntılarını, Nuri Bilge Ceylan Sineması en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Üşümesin diye üstünü örttüğünüz birinin cenazesine katılmadan dünyayı anlayamazsınız
Bu söz kalbime oturdu nedenseKitabı okuyacak
Reklam
Bir sessiz tefekkür sineması ile keskin sinematik girift biçimi harmanlayan Ceylan, ne kadar usta bir sanatçı olduğunu tekrar tekrar kanıtlıyor. 8 (artık 10 oldu) minimalist şaheserle, zamanımızın en derin ve şiirsel sinemacıları arasında yerinin haklılığını gösteriyor. Sosyologlar, kültür kuramcıları, ama daha önemlisi sinema severler olarak, ileride yapacağı filmleri, dramatik açıdan emsalsiz küresel hayal gücünün Henüz-Değil'ini heyecanla bekliyoruz.
Sayfa 197Kitabı okudu
Kracuauer kameranın bizi çevreleyen maddi dünyaya nüfuz etmek gibi eşsiz bir becerisi olduğunu öne sürer; kamera bu dünyayı bize ya ilk kez ya da bambaşka bir açıdan ya da her iki şekilde sunar. Buna göre film daha önce bizim için görünmez olanı görmemizi sağlar; arka plana karışıp kaybolanı, yani gündelik, alelade yaşamlarımızın fark edilmeyen, gözlemlenmeyen zeminini bir kez daha, aslına bakılırsa tekrar tekrar görmemiz olanak verir. Film artık aldırmadığımız, unuttuğumuz çevremizin capcanlı renkleri ve hayati niteliklerini odağa taşıyıp bize iade eder. Kısacası, film mecrası yoluyla fiziksel dünyayı, doğal alemi yeniden görürüz. Önemli bir pasajda Kracauer şöyle der: "Film, onun ortaya çıkışından önce görmediğimiz, hatta göremediğimiz şeyleri görünür kılar. Psiko-fiziksel karşılıklarıyla maddi dünyayı keşfetmemize etkili bir biçimde yardım eder. Bu dünyayı kamerayla deneyimlemeye çalışarak onu kelimenin tam anlamıyla uyku halinden, fiilini namevcudiyet halinden kurtarırız. [...] Sinema fiziksel gerçekliğin kurtarılmasını destekleyecek özel donanıma sahip bir mecra olarak tanımlanabilir. Sağladığı görüntüler, maddi hayatının akışını meydana getiren nesneleri ve olayları, ilk defa, yanımıza alıp gitmemize imkan verir.
Uzak hem metropoliten yalıtılmışlığa dair melankolik bir sinema incelemesidir, hem de empati yoksunluğu ve iletişim kabızlığı olarak erilliğe dair bir kara mizah portresidir.
Reklam
"Biri ölür üzülürsünüz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur."
Anlam üretme (anlatı) ve imge üretme (film fotoğraf), başka bir deyişle yaşam ile temsili arasındaki karmaşık ve tartışmalı ilişki, bizzat sanat eseri.
Sayfa 197Kitabı okudu
[...] Çünkü siyaset, şeyleri farklı görmeyi ve farklı sahnelemeyi gerektirir. Siyasetin çekirdeği anlaşmazlıktır, öncelikle mutabakat üstünde bir anlaşmazlık. Ne var ki "mutabakat" sadece çatışmadan sakınmak değildir. Daha derin bir düzeyde, anlaşmazlığın koşullarına dair bir anlaşmadır. Yani insanın farklı konulara sahip olmasına, aynı fikirde olmamasına, eleştirmesine, hatta "antagonist" bir savaşa girişmesine izin verir, ama ancak izin verilen anlaşmazlıklar her gerçekleştiğinde fiil olarak meşrulaştırılan verili bir duyarlılık çerçevesinde. Uyuşmazlık siyasetinin asıl hedefi de bu çerçevenin kendisidir; verili bir oyunu oynamak bu oyunun izin verilen ihlallerinin keyfini sürmek değil, bizzat oyunu bütünüyle değiştirmektir. Bu anlamda siyaset, verili bir duyumsama çerçevesine karşı bir ayrılık, özdeşleşmeyi bozma sürecidir.
Sayfa 187Kitabı okudu
Uzak, gizli gizli bakan, gözetleyen erkekler, baştan aşağı süzülüp gözetlenen kadınlar hakkındadır.
Reklam
Uzak'taki haliyle güler misin ağlar mısın dedirten Mahmut figürü akşamlarını evde televizyonda porno izleyerek geçirir; fakat sinir bozucu Yusuf İstanbul'daki amaçsız gezintilerinden, hiçbir sonuç getirmeyen aylaklıklarından (flanerie)döndüğünde kanalı değiştirir. Gene böyle durumlardan birinde, Yusuf sohbet umuduyla odada oyalanırken, Mahmut büyük rus sinemacı Andrey Tarkovski'nin Stalker/İz Sürücü filmini izler gibi yapar ve istenmeyen misafir en sonunda yatağa gider gitmez gene tercih ettiği kanala döner. Tarkovski'nin 1979 tarihli filminden anlık görüntüler tesadüfi değildir. Hatta iki kez ironiktir. Mahmut'un sinema sanatının şaheserleri yerine gizliden gizliye pornografiyi tercih eden bir sözümona sinemacı ve estet olduğunu anlamamızı sağladığı için, ve Tarkovski bir çok açıdan Ceylan'ın örnek auteur'ü olduğu için.
Bir Zamanlar Anadolu'da
Cemal "İnsanın insan hastalığının, insanın ben hastalığının" bir başka kurbanıdır.
Sayfa 146Kitabı okudu
Ne var ki bir film, gösterdikleri ve söylediklerine indirgenmemelidir. Sinematik imgelerin, bunun ötesine geçen bir gücü vardır.
Sayfa 118Kitabı okudu
Yüzeysel bahane -egzotik ve pitoresk- sadece yabancı olana hitap eder. Bir şehri oranın yerlisi gibi tasvir etmek için daha derin saikler gerekir -yabancı kesimlerden ziyade geçmişe seyahat eden birinin saikleri. Bir yerlisinin şehre daire anlattıklarının daima anılarla ortak bir tarafı vardır; yazarın çocukluğunu orada geçirmiş olması bir tesadüf değildir.
En geniş anlamıyla sanat , varolan dünyanın bir kopyası veya taklidi değil , dünyanın başka nasıl olabileceğini yavaş yavaş ortaya çıkarmaktadır.
Sayfa 28 - Metis Yayınları
235 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.