Yeni evliydik. Mecidiyeköy'de boş bir kahve vardı, orda kalıyorduk. Bilardo masalarının üzerinde yatıyorduk. Ülkücülerin bir hücre evi vardı orada yatıyorduk bazen. Yatağın altını bir açıyordum, silahlar, dinamit lokumları. Bunlar ne diyordum. Ya sen boşver, görmemiş ol derdi.