Ah, bu feryatlar boşuna değil
Kaç sevda yılı
Bir yavru ceylanla bir balta ağzı
Dal gövdeyi titretir
Ama işte halaya durulur bir grevde
Kollar kenetlenir bir yürüyüşte
Hükmedersin artık nice kedere
Yasakmış amerikan arabalarını taşlamak
Park kanepelerinde yalnızlık serbestmiş
Cebimde güzden kalan kuru bir yaprak
Onu atıyorum işte, sessizce iniyor havuza
Su dalgalanıyor sessizce, gün ışığını içiyorum
Köpüklenip taşıyor içim, akıyor çağlayarak
Berraktır dünya
Kavgayı düşündüğünde
Demek mavi karanfil de olurmuş!
İnandım, senin derinliğindir bu
Ah, gözlerinde kuşku var
Korkularına, telaşlarına
Binlerce mavi karanfil taşıyacağım
Alnına, meraklarına
İçinde çalkanan deryaya
Hülyalarına, bakışlarına
Binlerce mavi karanfil!
Yeryüzünde bir tek ben kalmışım
Bir de selvilerden beni süzen kuzgun
Zaten yalnızlıkmış insanın trajik yazgısı
Böyle diyorlar milyonlarca insana
Partimiz bir yumruk gibi inmeli suratlarına