Evet,beyler, hanımlar size kendi beğeninizden,kendi sadık tasvirinizden daha keskin nasıl bir tablo,nasıl bir manzara sunabiliriz?Size sözünü ettiğim tablo bir aynadır.Şu ana dek kimse onu eleştirmeyi aklından geçirmedi.
Bizler hatalarımızla mutluyduk.Ah, ya şimdi!
Artık her şey değişti;başkaları gibi,bizim de insan kalbini okumamız gerekti;ve hakikat,ortamıza bir bomba gibi düşerek yanılsamanın büyülü sarayını sonsuza dek yok etti.
"Sanki başımda yeterince bela yokmuş gibi, bir de üstüne başka hayali kahramanların başından geçen olayları okuyor, bile isteye acılarını paylaşıyorum. Üstelik bu acılar, kendiminmiş gibi yürekten hissediyorum."
Cehaletimizle mutluyduk. Oysa şimdi, ah! Şimdi her şey değişti. İnsanın kalbinden geçenleri okumamız mecburi kılındı ve bir bomba gibi tam ortamıza düşen hakikat, yanılsamaların büyülü sarayını yerle bir etti.