Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

(ODTÜ Genç Yazarlar Topluluğu Başkanı Ozan Önen´in Önsözü İle)

ODTÜ'den Geliyorum

Volkan Ertit

ODTÜ'den Geliyorum Gönderileri

ODTÜ'den Geliyorum kitaplarını, ODTÜ'den Geliyorum sözleri ve alıntılarını, ODTÜ'den Geliyorum yazarlarını, ODTÜ'den Geliyorum yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sadece arkadaşımla birbirimize su şakası yaptığımız için evire çevire suratımızda patlamıştı tokatları benim çok sevigili ilkokul öğretmenim. Arkadaşım mutlu Ben mutlu. Ama faşist öğretmenim bizim mutluluğumuzdan mutsuz. Bizi pataklama hakkını kendinde buluyor.
Reklam
Babalar anneleri dövdü çünkü daha güçlüydüler. Abiler kardeşlerini dövdü çünkü daha yapılıydılar. Çeteler soydu çünkü kaba kuvvetleri vardı. Emperyalistler sömürdü çünkü askerleri vardı. Soranlara hep aynı yalan söylendi: Dövdük, sömürdük, çaldık çünkü hak ettiler. Büyük yalan! öğrencisine vurma hakkını kendinde bulan öğretmenin de bunlardan hiçbir farkı yok. Öğrencinin gerçekleştirdiği hiçbir suç yoktur ki, attığı dayak nedeniyle öğretmeni haklı çıkarsın. Bu kuralın bir tane dahi istisnası yok. Döven öğretmen, öğrenci hak ettiği için değil, öğrencinin ona karşılık veremeyeceğini bildiği için dövüyor.
Bana 7 yaşında, "Bak bu tanrı" derecesine tanıştırılan kişiyi sevmem için A'yı B'yi C'yi öğretmiş olması yetiyor mu? Kendilerini Tanrı öğrencilerini kul olarak gören, kendi yaşam kıstaslarına göre hata yapan öğrenciye vuran, öğrencisine hakaret etmeyi marifet sayan, okumayan ve okumadığı için öğrencilerine ABC'den başka verecek bir şeyi olmayan, kendisi sınıfa girdiğinde öğrencilerin ayağa kalkmasını emreden, öğrenciyi gururu olmayan bir varlık olarak gören öğretmenleri sevmem için ABC yetiyor mu?
Kim verdi sana senin gibi düşünmeyenleri dört duvar arasına gönderme hakkını? Kim verdi sana senin gibi düşünmeyenleri darağaçlarına gönderme hakkını?
Anneleri ve babaları aynı olduğu için insanlardan nasıl anlaşmalarını bekleyebiliriz. Yaşama dair algılayışları farklı olan insanlar aynı evde yaşamak zorunda kaldıklarında doğaldır ki sorunlar yaşanacaktır. Sokaktan bir adam çevirseler ve sizinle aynı odaya ya da aynı eve koysalar sorun yaşamayacak mısınız? Sadece aynı ana rahminden çıkmak yetiyor mu birileri ile iyi geçinmeye. Abartmama izin verin. Kafatasçı bir abiniz, hurafelere inanan bir ablanız, her gün içen ve annenize vuran babanız, kimse olmadığı zamanlarda sizi taciz eden kuzeniniz, karşınıza sulanan amcanız, paranızda gözü olan enişteniz, sizin okumanıza karşı çıkan neneniz olsaydı tüm bu insanları kan bağından dolayı sevebilecek miydiniz?
Reklam
Mademki bayrak bir ulusun namusu idi, mademki bayrak her ulusun kendi kutsalı idi nasıl yerlerde süründürüp yaktınız diğer ülke bayraklarını?
Hatta kimi zaman öyle şaşırıyorum ki sizlere. Sokak ortasında değil hırpalanmak, hastanelik olana kadar dövülen öğrencileriniz oldu ses çıkarmadınız. Hastane kapılarında doğuran analarınız oldu ilgilenmediniz. Bir zamanlar tecavüze uğrayan Manisalı gençleriniz oldu, sanıkları aylarca 100 metre ilerideki mahkemeye çıkartmadınız. Doğu'da onlarca kadınınız intihara kalkıştı sizin sülaleden olmadığı için haber kanalını değiştirdiniz. Sadece askılı giydiği için ya da sevdiği adamla evlenmek istediği için öldürülen kadınlarınız oldu töre deyip sustunuz ya da susturdunuz.
Yaratıcı terk ediyor bizi anne O da gidiyor Yalnız kalıyoruz anne.
Onlar bilmiyor anne Savaşlarda yavrularını kaybetmediler oğlunun mezarı dahi olmayan anneleri hissetmediler Yavrularını bir daha dönmemek üzere uğurlamanın ne olduğunu bilmediler Bir yavrusunun diğer yavrusunu öldürdüğü anaların gözbebeklerine bakmadılar.
Reklam
Büyük teyzelerimiz sayıklayacak Döngü devam edecek Büyük teyzelerimiz sayıklayacak Onlar kocadır Bağır Onlar kocadır Çağırır Onlar kocadır Döver Onlar kocadır Döver Onlar kocadır!
Seninle görüşmek istemiyorum diyemiyor kadın çünkü gideceği yer yan oda Seninle görüşmek istemiyorum diyemiyor adam çünkü hakim, avukat, akraba derken bunlarla uğraşmaya cesareti yok kolları bağlı keza o kollar imza attı ömür boyu birliktelik için belediye memurunun defterine.
Ya da kendi silahından çıkan kurşun ile bir kadının ölümüne neden olan şahsiyetin "Vicdanım rahat, çünkü ona ateş etmemiştim." demesi de beni şaşırtmıyor. Çünkü bu ülkedeki parti-başkanı-vekilleri şarjörlerini kınalarda boşaltma hakkını kendinde bulurken "Niye bu kadar büyütüyorsunuz ki? Sanki Taksim'de sıktık diyebiliyor.
Kim verdi sana senin gibi düşünmeyenleri dört duvar arasına gönderme hakkını? Kim verdi sana senin gibi düşünmeyenleri darağaçlarına gönderme hakkını?
Sayfa 130
Kuralların kağıtlarda değil direk insanların beyninde işlediği bir açık hava hapishanesi istemiyordu.
Sayfa 76
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.