Bir Kamu Davası 1

Oğullar ve Rencide Ruhlar

Alper Canıgüz

Oğullar ve Rencide Ruhlar Posts

You can find Oğullar ve Rencide Ruhlar books, Oğullar ve Rencide Ruhlar quotes and quotes, Oğullar ve Rencide Ruhlar authors, Oğullar ve Rencide Ruhlar reviews and reviews on 1000Kitap.
Ne yaparsın?
Dünya hala dönüyordu işte. Bütün pespayeliğiyle.
Sayfa 228
"Sadece salak salak gülüyorlardı. Kendilerini hep dışarıda bıraktıklarıyla tanımlayan insanlar böyledir. Bir tür uyuşturucu, alttan alta hep varolan sessizliği işitmelerini önleyen bir tür gürültüdür kahkaha onlar için. Gülmek, hayatla yüzleşmekten korur onları. Diyeceğim, kafası karışık, kayıp tiplerdi işte. Açıkçası hiç umudum yoktu bunlardan. Birkaç yıl ota boka gülüp ne kadar farklı olduklarını düşünecekler, sonra da "aslında" ne kadar farklı olduklarına inanmayı sürdürerek sefil bir orta sınıf hayatına adım atacaklardı."
Reklam
"Bölükte Ankaralı bir çocuk vardı," diye başladı Mecit bir sigara yakıp. "Adını hatırlamıyorum. Pek sessiz sakin, efendi biriydi. Sarışın bir şey. Hep koyun gibi bakardı hüzünlü hüzünlü. Bir gün sorduk buna derdini. Memlekette anası, babası, karısı, kızı hep bir arada yaşarlarmış. Hep onları düşünüyormuş. Ne yani? Ana kucağı mı burası, asker ocağı? Hepimiz özlüyoruz ailemizi; geziyor muyuz öyle ortalıkta ruh gibi diye psikolojisine girdik bunun. Bildiğiniz gibi değil, dedi. Benimki normal bir özleme olayı değil, korku. Neden korkuyorsun? Ölümden, dedi. Meğer bu, her dakika ailesinden birinin öleceğini düşünürmüş, ondan bunalıma girmiş." "Açtığı mevzuya bak hayvan herifin," diye söylendi Amca Bey. "Derken iyice kafayı yedi bu. Yemek yemiyor, sürekli ağlıyor, içtimada pat diye düşüp bayılıyor. Önce epeyi bir marizlediler bunu, para etmeyince tümenin psikoloğuna gönderdiler. Hava değişimi aldı, çekti gitti memleketine. Hatta, iyi hatırlıyorum, biz arkadaşlarla bu uyanık bütün bu dümenleri hava değişimi almak için çevirmiş olmasın falan gibilerinden de konuşmuştuk." "Ee? Döndüğünde iyileşmiş miydi bari?" diye sordu Kız Tevfik, Rebi Abi cinnet getirmeden önce hikaye hayırlı bir sona bağlanabilir umuduyla. "Yok, bir daha dönmedi zaten kendisi. Bir gece evde herkes uyurken hava gazını açmış. Ölmüşler ailecek."
Ağlamanın bir kadın için her daim ulaşılmaya çalışılır bir ruh durumu olduğuna inancım tamdı. Havaya atılan bir cismin yere düşme eğilimi gibi bir şeydi bu. Oyüzden onu kendi haline bıraktım.
Nedense evdeki tüm ilaçları yutup kendimi öldüreceğim gibi tuhaf bir düşünceye kapılmıştı. Oysa kim böyle bir salaklık yapar ki? Kendini camdan aşağı atmak varken.
Sayfa 9
Herkes osura osura uyuyor, ben diri diri gömüldüğüm bu mezarda çile dolduruyorsun.
Sayfa 7
Reklam
Sürekli bir şeyler konuşur ve neredeyse her sözcüğün ardından bir kahkaha pat- latırlardı; çoğunlukla da kendi ağızlarından çıkanların. Birbirlerini ya da herhangi bir başka şeyi gerçekten anlamaya çalıştıklarını zannetmiyorum. Sadece salak salak gülüyorlardı. Kendilerini hep dışarıda bıraktıkla- rıyla tanımlayan insanlar böyledir. Bir tür uyuşturucu, alttan alta hep var olan sessizliği işitmelerini önleyen bir tür gürültüdür kahkaha onlar için. Gülmek, hayatla yüzleşmekten korur onları. Diyeceğim, kafası karışık, kayıp tiplerdi işte.
Sayfa 16
"Asla yüzünü yıkamadan çıkmamalısın dışarı." "Niyeymiş o?" Ders verecek ya bana salak, atladı hemen. "Çünkü gece uyurken şeytan gelip insanın yüzünü yalar." "Nereden öğrendin bunu?" "Öğretmen söyledi," diye yanıtladı bir çalımla. "Öğretmenin yanlış biliyor," dedim. "Geceleri şeytan gelir gerçekten ama insanın yüzünü değil çükünü yalar."
Sayfa 14
Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar.
İletişim Yayınları
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.