Öncelikle harika bir açılış konusuyla başlıyor kitap. Okuma Üzerine.
Bir okurun nasıl olduğunu, ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini açıkça, gerekirse işaret ederek kişileri anlatıyor yazar. Bu bölüm özellikle kitap okuyucularının muhakakk kendilerini görecekleri konular üzerinde duruyor. Bu yazılanlardan dolayı bu kitabı okuyanlar, okuyacak olanlar yazara tepki göstermiş olabilirler ki göstermiş olduklarına inanıyorum.
Ardından edebiyatta doğaüstü durumların edebiyata bir anlam kazandırdığı; derin, psikolojik tahlillerin görülmesi gerektiği üzerine düşünceleri var yazarın.
Sonraki bölümlerde ise edebiyatta -özellikle şiirde- biçemin üzerinde duruyor yazar ve anlattıkları ike karşılaştırdıkları Avrupa edebiyatı üzerine. Zaten bunu da bir yerde kendisi söylüyor. Çünkü çalışmaları bu kıtanın üzerinden şekilleniyor. Hatta diğer ülkelerin okuyıcuları için takdiri onlara bıraktığını da ekliyor son cümleye.
Bir de okunmasınını kesinlikle tavsiye ettiği kitaplar var ki bunlardan birkaç tanesini okumuş olmakla beraber, okumak için sipariş sepetine eklediğim kitaplar da var. Mahrum kalmamak adına bunu da yapmak gerekir.
İlk bölüm en etkileyici bölüm yine ve okuyucuların kendilerini en çok geliştirecekleri yer burası. Edebiyat üzerinedir yazılar okunmadan bir edebiyat okuru olduğuna inanmak ya da edebi nitelikteki kitaplarından değerlendirmesini yapmak komik zaten. Yazar da burada bunu yüzümüze yüzümüze vuruyor.