Aslında acının içinden geçmek diye bir şey var. Kabul ederek, sindire sindire, ağlaya ağlaya, hatta gerekirse yataktan çıkmadan, dibine kadar yaşamak lazım. İnsan çaresizlik karşısında gerçekleri bastırıyor. Bir gün o gerçek kapısına dayandığında, işte o zaman anlıyor hatanın kendisinde olduğunu. Güzel günlerin, mutlu anıların nasıl içinden geçiyorsak, acının da hakkını vermek zorundayız...