Bizden hikâyeler var... Aslında hikâyelerde biz var... Kendiniz, arkadaşınız, aileniz, çocukluğunuz, gençliğiniz var. Kimi hikâyede babannenizle geçen samimi anlar, kimisinde küçüklüğünüzdeki mahallenizin hali, kimisinde arkadaşınızla geçirdiğiniz o heyecanlı anlar, kimisinde mahalledeki teyzelerden dinlediğiniz dedikodular kimisinde annenizin yaptığı “pişi”ler var. Edebiyat zaten bizi anlattıkça bizden olur, biz onu sahipleniriz bize ait olur. Artık yazarının olmaktan çıkar... Kesinlikle herkese tavsiye edeceğim bir eser, yazarın sosyolog olması eserde kişi, grup ve toplumun tahlilinin de yer almasını sağlamış. Eserde; göç, vefa-vefasızlık, aşk, hüzün hepsine dair hususlar var. #kitapşuuru