Ölüm Oyunu
Koushun TakamiEn Eski Ölüm Oyunu Sözleri ve Alıntıları
En Eski Ölüm Oyunu sözleri ve alıntılarını, en eski Ölüm Oyunu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Düzeni sağlamanın en iyi yolu ortamda tek bir kralın olmasıydı."
Sayfa 92
"Ülkemizi düşmanın gücüne göre savunmalıyız, niyetine göre değil."
"Bir yalan bir rüya bile olsa ne olur yüzünü bana çevir. O gün yüzünde beliren gülümseme bir yalan, bir rüya olamaz. Ama bu gülümsemenin bana çevrildiğini düşünmek zihnimde oluşturduğum bir rüya, bir yalandır belki. Bunu yaparken ismimi söylediğin gün, bu bir yalan bir rüya olmaktan çıkacak. Benim sana duyduğum sevgi asla bir rüya yada yalan olmadı.
Sayfa 88 - PegasusKitabı okudu
Düzeni sağlamanın en iyi yolu ortamda tek bir kralın olmasıydı.
Sayfa 92Kitabı okudu
"Zamanı geldiğinde rahatlamaktan çekinme. Ama gerekli durumlarda mutlaka temkinli ol. İşin özü şu ;içinde bulunduğun durumu değerlendirirken hata yapmamalıdır."
Sayfa 200 - Pegasus yayınlarıKitabı okudu
Toplum düzenini sağlamanın en önemli unsuru gülmektir.
Şinji mimuraKitabı okudu
Zamanında birilerinin söylediği gibi, bir şey hakkında kendi kararını verebileceksen başkalarının söylediklerine kulak asmamak gerekirdi.
Sayfa 31Kitabı okudu
"Şuya ve Noriko'nun bu sözlere verecek bir cevap bulamadıklarını fark eden Şogo konuşmaya devam etti. 'Bakın, bu ülke tamamen aptal bürokratlardan oluşan bir grup tarafından yönetiliyor. Zaten sadece aptallar bürokrat olabilir. Benim tahminim, bu güzel oyun ilk önerildiğinde- büyük ihtimalle çılgın bir askeri strateji uzmanının fikriydi- karşı çıkan kimse olmadı. Konularında uzman kişileri sorguya çekerek işleri karıştırmak istemezsiniz. Ayrıca artık yerleşmiş bir şeyi sona erdirmek çok zordur. Her şeye burnunuzu sokarsanız işinizden olursunuz. Daha da kötüsü ideolojik sapma sebebiyle çalışma kampına gönderilirsiniz. Herkes bu oyuna karşı olsa bile kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Bu ülkede boktan sayılabilecek pek çok şey var ama hepsinin özü aynı: Faşizm.' Şogo, Şuya ve Noriko'ya baktı. 'Aynı şey sizin ve benim için de geçerli; biz de hiçbir şeye karşı çıkamıyoruz. Bir şeyin yanlış olduğunu bilseniz bile hayatınız buna karşı çıkarak riske edilemeyecek kadar değerli, değil mi?'"