Ölümsüzlük ve Pilgrim kitaplarını, Ölümsüzlük ve Pilgrim sözleri ve alıntılarını, Ölümsüzlük ve Pilgrim yazarlarını, Ölümsüzlük ve Pilgrim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hepimiz kendimizi bağışlarız, değil mi ya. Kendimizi temize çıkarır, başkalarını suçlarız, bilinmeyen, ancak gözucuyla görülen birini. Her gerektiğinde suçlanacak biri vardır el altında. Ya kendimiz? Asla ama asla aynada aramayız suçluyu.
Kimilerinin yaşam deneyimi bizimkilerden öyle başkadır ki onlara deli deriz. Bu işimize gelir çünkü. İnsan topluluğunda alacakları yerin sorumluluğunu üstlenmeyelim diye kendimizi rahatlatmak için böyle demeyi yeğleriz. Bunun sonucun da, onları göz önünden uzaklaştırıp kapıların üzerlerine kilitlendiği hastanelere teslim ederiz. Oysa onlar açısından, bizlerin düş ve karabasan dediklerimizle günlük yaşamlarını sürdürdükleri dünya arasında hiç fark yoktur.
Kimilerinin yaşamında olayların çok acı bir biçimde gelişmesi gerekirdi. Eğer başarıya ulaşmak diye bir şey varsa, ancak yitip giden düşler, boşa giden umutlar, yitirilen ilişkiler pahasına kazanılıyordu.
Her şeyin böyle ters gitmesini kocakarı masallarına mı
yoralım? Kara kediden korkalım, çatlaklara basmayalım, evin içinde örümcek öldürmeyelim, öyle mi?
Her bir hasta, savaşta yitirilip geri alınması gereken bir toprak parçasıdır ya da yurdunun bir bölgesi. Birtakım hastalıkların ya da durumların sonucunda ele geçirilmiş ve artık başka bir ülkenin yurttaşı olduklarına inandırılmışlardır. Düşmanca davranmalarının nedeni de budur. Kötülerin propagandasına kanar ve birtakım yabancı sloganlar atarlar. Zaman içerisinde bu yabancı sloganlara kendileri de inanır. İşte akıl hastalığı budur.