Adli antropolojide uzmanlaşmış David Hunter, bir kazada karısını ve kızını kaybettikten sonra pratisyen hekim olarak yaşamına devam eder. Londra'dan bunalan Hunter kasabada Dr. aranıyor ilana başvurur ve kasaba doktoru olarak hayatında yeni bir sayfa açar. Ne var ki seri cinayetler başladığı an geçmişi peşini bırakmaz ve ardında bıraktığı mesleğine dönüş yaparak, kurbanları inceleyerek ölüm saatlerini belirlemeye başlar ve kendini olayların içinde bulur. Kadınlar hayvanların kullanıldığı ritüeller eşliğinde vahşice öldürülmeye başlar, katil kimdir, kasabadan mi kasaba dışından mı? Şüphe ve gizem öyle güzel işlenmiş ki çok tahmin var ama hiçbiri tutmuyor ve olay örgüsü çok yoğun, hem dolu dolu hem de kafanızı sürekli meşgul edecek şekilde merak uyandırıcı. Şaşırtıcı bir son, anlatım da kurgu da muhteşem. Yıllar önce okumuştum, serinin basılan kitapları artınca devam etmeye karar verdim ve tekrar okudum. Kesinlikle tam polisiye tutkunlarına göre, her yönüyle tatmin edici bir kitap.