Tabii ki Ömer Seyfettin'in hikayelerini çok önceden okudum ancak her kitap için geçerli olan bir durum var, her defasında farklı şeyler alırsınız kitaptan, şuan okuduğumda da daha farklı tatlar aldığımı söyleyebilirim.
Sade bir dil ve akıcı bir anlatımla kaleme alınan hikayeler, sanki karşınızda yaşlı bir dede oturmuş da başından geçenleri ya da şahit olduğu olayları anlatıyormus havası oluşturur. Sıkılmadan, yorulmadan okuyabileceginiz hikayeler sizi beklemektedir.
En fazla etkilendiğim hikaye "Hocanın Ölümü" hikayesi idi.
Okurken savaşlarda yer almış, esir düşmüş ve daha 36 sinda ölen bir yazarın kaleminden dökülenleri okuduğunuzu unutmayın....