İyi ki konuşmuyordu,diyordu.Susan insan,merhamet arar.Biri susmuşsa,o insan artık keramete ermiştir.Bir insan susmuş ve de ölmemişse,yani ortadan çatlamamışsa,o insan bütün ziyaretlerden daha kutsaldı.
Kötülük öfkeyi sever,kötülük öfkeyi kendine mazeret sayar.İnsan öfkeleneceğine,o keşiş gibi küsmeli,insan zalimlik karşısında susmalı ki dünya sessizlikten boğulsun.
Şu yeryüzünde en çok, elini eteğini bu dünyadan çekmiş insandan korkacaksın. En çok, kendine bir dünya kuran, kurduğu dünyanın içinde oturan adamdan korkacaksın. Biri kaldırıp alsa onu içinde oturduğu bu dünyadan, işte o zaman taş taş üstünde kalmaz. Dünya yeniden kaynar, bin cevher birbirine girer, girer de bu öfkeyi dindirmek için bin yıl dur durak bilmeden kaynar. Öfkenin yeniden sakinleşmesi için aynı yeryüzü gibi bin yıl bir bulgur kazanı gibi kaynamalı, bakır yeniden bakıra, tunç yeniden tunca, demir yeniden demire ayrılıp soğumalı; ama öfkenin düştüğü yüreğin dinmesi için, öfke dizlerine vurmalı. Öyle dizlerine vurmalı ki, nasıl kumda ot bitmezse, öfkenin düştüğü yerde canlının zuhur etmediğini görmeli insan evladı. Öfke ancak dindiğinde görür, düştüğü yerde hayatın bittiğini, öfke dinmeli ki, insan yeniden merhamet toprağına kavuşmalı.
"Cem Şah,kara toprak üzerinde zuhur etmiş her varlık,diğerinin kanıyla beslenir.Biri ötekine düşman,biri ötekinin kanından beslenir ama izin verir,bilir o olmadan yaşayamayacağını,bir insan kıymetini bilmez düşmanının.İnsan sevmediğinin köküne illa ki kibrit suyu diker,diker de üzerinde de bir güzel tepinir.Gül üstüne gül koklar,turna öyle midir?Mısır çölüne esir düşen turna,kırk yıl selam yollar.Kırk yıl yasını tutar yoldaşının.Sorarım sana Cem Şah,bu Ermeni'nin kanı daha kurumadı,toprağına üşüştü tekmil dünya.Tencere tavasını pay ederken,birbirinin kafasını yardı.Bu Dersim de rekayis yaptı,karaçor döndü,her şey bana kaldı sandı.Şimdi kapımızda kara bela durur.Cem tutan sazımı yerin dibine gömerim,saz çalmanın suçu,Hz.isa'nın vebalinden daha ağır."