#OkudumBitti
#OnlarıBenÖldürdüm
#SuatDervişOkumakAyrıcalıktır
#SuatDerviş
#220Sayfa
Ne çok özlemişim Suat Derviş okumayı
Nedret köy yerine tarla işlerini düzene sokmak için gelmiş bir mühendistir.
Nedret köşk ahalisi ile tanışırken herkesten farklı olan Sadiye dikkatini çeker.
Sadiye güzel olmasına güzel ancak bir o kadar ta tuhaftır. Gözler donuk, renksiz, ruh gibi bir kızdır.
Nedret bir gece arabasıyla dolaşırken Sadiye’yi mezarlığın yanında bulur ve arabasıyla evine getirir. Orada ne aradığını sorar ancak bir cevap alamaz.
Yağmurlu bir gece Nedret’in kapısı telaşla çalar. Kapıyı açan Nedret karşısında soluk soluğa kalmış Sadiye’yi bulur.
Yağmur da sırılsıklam ıslanmış olan Sadiye “ Onları ben öldürdüm. Daha önce öldürdüğüm gibi,” yalvarırım sakla beni verme kimseye der.
Hayran olunası kadının ikinci gotik kitabını okumak nasip oldu. Kitaba adını veren “ Onları Ben Öldürdüm” oldukça başarılıydı. Ülkemizde ne kadar gotik yazarlar arasında anılmasa da Suat Derviş’in Türkiye’deki ilk gotik/ korku yazarı olduğunu söylemekten büyük mutluluk duyuyorum Kitap içerisindeki “ Hikayesi “ ve “ Bakışlar “ hikayeleri biraz sönük kalsa bile “ Onları Ben Öldürdüm” ve “ Mumya” oldukça başarılıydı. Hele ki Mumya hikayesinin iki sene sonra kaleme aldığı ve benimde hayranı olduğum kitaplarından biri olan “ Dirilen Mumya’nın “ ilham kaynağı olması bende ayrı bir yer edinmesini sağladı