"Cihat elle, dille ve kalple yapılan olmak üzere üçe ayrılır: Kişinin cihattan ayrılacak ilk yeri elidir. Sonra dili sonra da kalbi gelir. Kalp, iyiliği tanımayıp kötülükleri de nehyetmediğinde alt üst olur, hayır ve iman ondan çıkar"
- Bu gece yatağın altına ne serdiniz? dedi. Ben de yatağını dörde katlayıp serdiğimi anlattım.
- Onu eski haline getiriniz. Çünkü onun yumuşaklığı bu geceki namazıma mâni oldu, dedi."
Hz. Ali (r.a) bir defasında şöyle demiştir: "Ey Âdemoğlu! Daha bugünden, yarının derdine düşme! Zira yarın ecelin gelmeyecekse rızkın sana gelecektir. Şunu bil ki, sana yetecek kadarından fazla kazandığın her mal için başkasının malına bekçilik yapıyorsun demektir."
"Elhamdulillâhillezî kesânî mâ ûriye bihi avretî ve etecemmelü bihi fi hayâtî"
"Beni giydiren, onunla (bu elbiseyle) avret yerlerimi örten ve hayatımı güzelleştiren Allah'a hamdolsun"
- Allah Teâlâ'nın semada (levhi mahfuzda) takdir etmediği hiçbir şey yeryüzünde gerçekleşmez. Herkes için, kaderi gelinceye kadar, onu korumakla ve ona ilişmek isteyen zararları defetmekle görevli iki melek bulunur. Kaderi geldiği zaman ise melekler, o kişiden ayrılarak kaderiyle baş başa bırakırlar.
Şunu da biliniz ki, kişi başına gelmesi takdir olunan şeylerin gelip kendisini bulacağına ve takdir olunmayan şeylerin ise asla başına gelmeyeceğine inanmadıkça imanın gerçek tadını anlayamaz."