Operadaki Hayalet

Gaston Leroux

Operadaki Hayalet Hakkında

Operadaki Hayalet konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

“Dünyanın bana sunabileceği bütün mutluluğu tatmıştım.” Fransız yazar Gaston Leroux, ilk defa 1910 yılında yayımlanan Operadaki Hayalet ile ölümsüz bir sanat eseri bırakmakla kalmamış, bugün hâlâ filmlere, müzikallere konu olan bir gotik romanı hayatlarımıza kazandırmıştır. Operadaki Hayalet ile aşkın, tutkunun ve müziğin iç içe olduğu gerilim yüklü bir dünyaya adım atıyoruz. Paris Opera Binası’nda dolaşan bir ‘hayalet’ herkesin korkulu rüyası olur. Fakat bu sır, büyük bir yeteneğin arkasına saklanmış ‘maskeli’ bir âşığa işaret etmektedir. Güzel soprano Christine’in ve ona âşık erkeklerin büyülü bir atmosferdeki macerası, aşkın nasıl saplantı haline dönüştüğünü gösteren bir başyapıt.
Çevirmen:
Kaan Şenkal
Kaan Şenkal
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 31 dk.Sayfa Sayısı: 336Basım Tarihi: Haziran 2019İlk Yayın Tarihi: 1909Yayınevi: Ren KitapOrijinal Adı: Le Fantome de l'Opéra
ISBN: 9786057944719Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 83.5
Erkek% 16.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Gaston Leroux
Gaston LerouxYazar · 4 kitap
Gaston Leroux okul yıllarında Aleandre Dumas ile itor Hugo'nun yapıtlarından esinlenen romanlar yazarak geçiriyordu. Leroux sırf babasını memnun etmek için Hukuk alanında eğitim aldı ve Hukuk alanında çalıştı. Babasının ölümünden sonra, mesleğini bırakarak birkaç gazetede muhabirlik yapmaya ve dünyayı gezmeye başladı. Bu sıralarda birkaç romanını tefrika halinde yayınlamaya başladı. Operadaki Hayalet (1910) isimli yapıtını Palais Garnier Opera Binası'na duyduğu ilgi ile yazmıştır ve bu yapıtın konusunun gerçek esrarengiz bir olay olduğunu söylemiştir. Operadaki Hayalet'in daha sonra Andrew Lloyd Webber tarafından müzikali yapıldı ve birçok kez sinemaya uyarlandı ayrıca polisiyede başlangıçlardan biri sayılan Sarı Odanın Esrarı gibi romanların yazarıdır. Sarı Odanın Esrarı'yla birlikte polisiye romanlarda kilitli oda cinayeti tarzı başlar, yani, içeri girilmesi veya çıkılması imkansız olan bir odada cinayet işlenmesinin ve en sonunda dedektif veya zeki bir amatör tarafından katilin yakalanmasının hikayesi. Ayrıca mesleği gereği bazı suçluların idamını izleyip bunları çalıştığı gazetede yayınlamak zorunda bırakılmış, bu idamları izlemek onu etkilemiştir. Romanlarında da bu etkinin yazıya geçirilmiş hali görülebilir.