Üzerinde yürüdüğümüz dünya kavrulmuş kor halini alır. Bastığımız sönmemiş kireçtir ve alev alev parke taşları ayaklarımızı yakar. Gerçektir bizi mahveden. Hayat bir düştür. Uyanmak bizi öldürür. Düşlerimizi çalan hayatımızı da çalmış demektir.
(...) parmaklarımızla değil, bütün kişiliğimizle yazarız. Kalemi yöneten sinir varlığımızın her bir teline dolanır, kalbi delip geçer, ciğerimize işler.
pek çok çağda mutluluk aradım ve bulamadım;
şöhret aradım, elimden kaçırdım;
aşk aradım, tadamadım;....
Pek çok erkek ve pek çok kadın tanıdım ........
hiçbirini anlamadım.
(...) şimdi son derece mutlu bir konumdaydı; ne çağıyla savaşması ne de ona boyun eğmesi gerekiyordu; onun bir parçasıydı, ama yine de kendisi olarak kalmıştı.