Yumuşak yürek, askerlere, politikacılara, din adamlarına göre değildir. Onların her zaman koruması gereken toprakları, paraları ya da otoriteleri vardır.
Unutmayın ki; güçlü olanlar kendilerine güç verenlere ihanet ettiğinde, inanmayanlar inanıyor gibi davrandıklarında, cesareti olanlar kendi çıkarlarını düşünmeye başladıklarında Tanrı, kadınları ve çocukları görevlendirir.
Ortaçağ cadı avı dönemini araştırırken Jeanne Darc ismi ile karşılaşmıştım ve hikayesi çok hoşuma gitmişti. Bu kitabı görünce de biyografisini okumak istedim. Kitabın anlatımını ben çok başarılı buldum. Adım adım ilerliyor ve sıkmadan bize Jeanne Darcın hikayesini detaylarıyla veriyor. Yeri geldiğinde görseller ile anlatımı destekliyor. Oldukça başarılı bir biyografi.
Jeanne Darc ise ortaçağ döneminde Fransa'da yaşayan bir köylü kızı. Bir gün tanrıdan sesler duyuyor ve çıktığı yolculukta ordu komutanı olup İngilizlere karşı savaşarak başarılar elde ediyor. Ama bazı din ve devlet adamlarının Jan Dark' ın başarılarını kıskanmaları ve otoritelerinin sarsilacagindan korkmaları sebebiyle Jeanneyi cadı olarak suçlayıp yakılarak infazına neden oluyorlar. Bu olaydan beş yüzyıl sonra ise suçlamalar düşürülüyor ve Jeanne Darc azize olarak kabul ediliyor.
Bu hikaye beni hep çok etkiliyor ve insanlığın bir çok yönünü bize çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Merak edenlere kesinlikle öneririm.
Engizisyonun vahşeti tüm hızıyla sürerken Avrupa iki önemli gelişmeyle sarsıldı. Önce, 1336 yılında İngiltere ve Fransa arasında yüz on altı yıl sürecek bir savaş başladı. Fransa Kralı Philippe Le Bell'in kızıyla evlenen İngiltere Kralı III. Edward, aynı zamanda Fransa kralı olması gerektiğini de düşünüyordu. Bir yıllık karısının yalvarışlarına