Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar

Sean Martin

Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar Posts

You can find Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar books, Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar quotes and quotes, Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar authors, Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar reviews and reviews on 1000Kitap.
Malcolm Lambert'in yazdığı gibi,Gregory "halkın reform ve rahiplerin daha üstün bir ahlaka sahip olması için yeni bir tür sorumluluk hissetmesini sağladı.Cin şişeden çıkmıştı ve bir daha geri konması mümkün görünmüyordu."
158 syf.
·
Not rated
KATHARLAR SEAN MARTİN Katharlar tarih sahnesine ilk defa 1143 yılında çıktılar. Mevcut çalışmalar Zerdüştlük'ün dünyanın ifşa yoluyla yayılan en eski dini olduğunu göstermektedir. Öyle ki, bu din "büyük ihtimalle doğrudan ya da dolaylı olarak insanoğlunu diğer tüm dinlerden daha fazla etkilemiştir. Zerdüşt, "bireysel bir hükmün
Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar
Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - KatharlarSean Martin · Kalkedon Yayınları · 200929 okunma
Reklam
158 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Kitap iyi bir kitap okuduğun zaman sana çok sey katar. Kitabı Ali Galip'in önsözü ve Cevirmenin verdiği isim kitaba resmen ihanet olmuş. Ne yapmışlar birbirinden alakasız konuları birlestirmek için ya da kitap satsın diye. Cevirmen sadece Katharlar olan kitabın ismine Alevilik eklemiş. Kitapta bu konu yokya Ali Galip o da bu konu eklemiş olay
Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - Katharlar
Ortaçağ'da Avrupa'da Alevi Hareketi - KatharlarSean Martin · Kalkedon Yayınları · 200929 okunma
Bugün bildiğimiz kadarıyla Kâse söylenceleri Chretien de Troyes'nın 1180 civarlarında Conte del Graal adlı kitabı yazmasıyla başladı.* Kitapta Kral Arthur'un şövalyelerinin Kâseyi ele geçirme çabaları anlatılmaktadır ancak Chretien'in ölümü nedeniyle hikâye yarıda kalmıştır. Hikâye Robert de Baron ve ardından Kâse hikâyelerinin çoğunu derleyen Wolfram von Eschenbach tarafından toparlanmıştır. Wolfram'in en önemli çalışması daha çok bir ruhani gelişme alegorisi olarak görülen ve doğu (Wolfram'in Haçlı Seferleri'ne katıldığı düşünülmektedir) ile simya etkileri taşıyan Parzival adlı kitabıdır. Öle yandan Titurel adlı kitabında Kâse ile ilgili yazmaya devam etmiş ve Kâsenin bulunduğu kalenin Pireneler'de olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, bu kalenin komutanının "Perilla" adıyla bilindiğini iddia etmiştir. Montsegur'un Pireneler'de olmasının yanı sıra komutanları Raymond Pereılle'nin imzasını Latince Perilla olarak attığı düşünülünce söylenti çanları çalmaya başlamaktadır.
Italya'nın Balkanlar'a coğrafi yakınlığı sayesinde Bogomiller'in The Secret Supper* ve The Vision of Isaiah** gibi doğudan gelen kitapları batıda ilk olarak İtalya yarımadasına ulaşmaktadır. Batı bu iki çalışmadan XII. yüzyılın sonunda haberdar olmuştur. Gizli Yemek Şeytanın Tanrı'dan daha büyük olma isteği sonucu cennetten kovulmasını anlatan Bogomil/Kathar yaradılış söylencesini açığa kavuşturur. Şeytan tövbe etmiş gibi görününce Tanrı onu affeder ve istediğini yapmasına izin verir. Yeniden elde ettiği özgürlüğüyle Şeytan maddi dünyayı yaratır ve başlangıçtaki çamurdan insanı şekillendirir. Bütün ruhlar tuzağa düşürülmüş birer melektir. Sonra şeytan insanlığı kendisinin tek gerçek tanrı olduğuna inandırır. Bu da asıl tanrının -Meryem'e kulağından giren bir ruh olan İsa'yı göndermesine neden olur. İsa insanlığı şeytanın hileleri konusunda uyaracak ve gerçek tanrının kim olduğunu ilan edecektir. Yeşaya'ıun Bakışı hem ılımlı hem de mutlak düalistler tarafından kabul gören bir kitaptır. Kitapta "Şeytani ve Tanrısal güçlerin savaşı sonucu birbirinden ayrılmış maddi ve göksel dünyalar" anlatılır.
* Gizli Yemek, ** Yeşaya'nın Bakışı,Kitabı okudu
Engizisyon bir kasabaya ya da köye geldiğinde yetkililerin ilk yaptığı şey din adamlarını prosedürleriyle ilgili bilgilendirmek olurdu. Ardından Engizisyoncular kilisede 14 yaşından büyük erkeklerin ve 12 yaşından büyük kadınların inançlarını açıklamalarını istedikleri bir vaaz verirlerdi. Açıklamayanlar ya da açıklayamayanlar doğrudan şüpheli
Reklam
Aslına bakılacak olursa, Katharlar satanist olmaktan çok uzaktırlar ve genellikle Katolik karşıtlarına nazaran daha iyi Hıristiyanlar olduklarıbdüşünülür. Bu, Kilisenin de çok sonraları kabul etmek zorunda kalacağı bir gerçektir. Erdemleriyle öne çıktıkları için Katharlar'ın inançları da onları sıradan Hıristiyan yaşamından uzak tutmaktadır. Geleneklerinin çoğunu Bogomiller'den devralmışlardır. Onlar gibi, Kathar inancı da dünyevi hayatın kötücül ve şeytanın kendisinin yaratısı okluğu biçiminde düalisttir. Gerçek tanrı insan varlığının karanlık cehenneminin ötesinde sonsuz bir ışık dünyasaldadır. Katharlar ve Bogomiller Kiliseyi ve onun tüm kutsallığını tamamen reddederler ve onu Şeytanın Kilisesi olarak görürler. Tek inandıkları kutsallık, ölüm döşeğinde uygulanması kaydıyla vaftiz işlevi gören consolamentum dur. Her iki kilisenin de kullandığı dua 'Babanuz'dı yalnızca Katharlar "günlük ekmek" yerine "Gökten inen ekmek" derlerdi. Bogomiller ve Katharlar aynı şekilde Eski Ahit'in çoğu kısmını -ve onun kavgacı tanrısını- Satanist olarak görürlerdi
Heretiklerin on birinci yüzyılın ikinci yarısında tamamen yok olmuş gibi görünmesi Kilisenin Papa 9. Leo (1049-1054) tarafından başlatılan bir reform programına girişmesiyle ilişkilidir. Bu dönemin reformist ruhani liderlerinden en önemlisi -ve de şüphesiz tüm Orta Çağ papaları arasında en kayda değeri- 7. Gregory'dir (1073-1085). Roma Piskoposu olduğu dönem hayli olaylı geçmiştir. Bu dönemde kendinden kıdemli rahiplerle bekâret yemini ve kilise mallarını satma gibi konularda tartışmaya girmişti. Ancak belki de Gregory'nin en etkileyici işi Kilise'nin kişinin Tanrıya ulaşabilmesinin tek aracı olduğunu ilan etmesi oldu. Diğer tüm kiliseler ve inançlar lanetliydi. Gregory'ye göre Kilise ve doğal olarak en yüksek insani iktidara sahip papa her şeyden üstündü. Malcolm Lambert'in yazdığı gibi, Gregory "halkın reform ve rahiplerin daha üstün bir ahlaka sahip olması için yeni bir tür sorumluluk hissetmesini sağladı. Cin şişeden çıkmıştı ve bir daha geri konması mümkün görünmüyordu."
Bogomiller Eski Ahit'i ve Kilise ayinlerini reddetmekte ve yalnızca Babamız (Pater Noster) duasını kullanmaktadırlar. İkonlara ya da kutsal emanetlere saygı duymazlar aynı zamanda haçı da İsa'nın işkence gördüğü alet olduğu için dışlarlar. Kilisenin şeytan'la işbirliği yaptığına inanırlar. Onlara göre Şeytan hem görünen dünyanın yaratıcısı hem de İsa'nın kardeşidir. Rahipleri aşırı sofudur ve et, şarap ve evlilikten sakınırlar. Bogomiller -en azından başlangıçta- şeytanı Tanrı'dan sonra gelen düşmüş bir melek olarak gördükleri için ılımlı düalisttiler. Kutsal kitapları baştan aşağıbilmekteydiler ancak Cosmas'ın kafasını karıştıran şey onların bu kitapları yorumlama şekliydi. Örneğin, Müsrif Oğul(Prodigal Son) meselindeki (Luka 15.11-32) evde duran büyükoğlun İsa, genç ve müsrif oğlun ise Şeytan olduğunu düşünürlerdi. Bogomiller Çarmıha Gerilme olayına Doketik yaklaşırlardı.
Manyak kelimesi de kuşkusuz Maniheistlerin aşağılanması için onların adlarından türetilmiş bir kelimedir.
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.