Sağır Dilsiz ve Körler Mektebi

Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi

Sezai Balcı

Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi Sözleri ve Alıntıları

Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi kitap alıntılarını, Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bizeban…”
“Osmanlı’da Farsça terim olarak ‘Bizeban’ olarak anılan dilsizlerin Saray ve Harem’de kullanıldığını, ancak Osmanlı’da ne zamandan itibaren istihdam edildiğine dair kesin bir bilgi yoktur. Ancak incelenen kaynaklarda başlangıcını Yıldırım Bayezıt devrine kadar götürüldüğünü görürüz...”
İHASODALI DİLSİZLER...
“Dilsizlerin amiri olan Başdilsizler, ‘Başçavuş’, ‘Başcüce’ ve ‘Sırkatibi’ gibi Has Odalı sayılırdı. Bu oda hakkında bilgi vermek gerekirse, Hane-i Seferli de denilen odayı IV. Murat 1635 yılında Revan Seferi sırasında ihdas ettirdiğini, kaynaklar bize söylemektedir. Bu odadakilerin görevi çamaşır yıkamaktı...”
Reklam
SARAYDAKİ BAŞDİLSİZLER...
“Saray koğuşlarındaki dilsizlerin amirine ‘Başbizeban’ yani ‘Başdilsiz’ denirdi. Dilsizlerin kıdemleri terfi edince, ‘soyunuz eski/bıçaklı eski’ gibi Enderun’a özgü unvanlar taşıdıklarını ve Başdilsizliğe kadar terfi oldukları görülürdü...”
SAĞIR VE DİLSİZLERİN İSTİHDAMI...
“Dilsizlerin Arz Odasında, sadrazamların padişahla olan görüşmelerinde istihdam edildiğini, görüşmelerde dilsizlerden başka görevli olmadığı görülür. Dilsizlerin daha sonra Babıaliye evrak getirip götürmede; Günümüzde ise TBMM’de ve Bakanlar Kurulu toplantılarında sağır ve dilsizlerin istihdamı görülmektedir...”
Saray koğuşlarındaki dilsizlerin amirine başbizeban yani başdilsizde denir. Dilsizlerin kıdemleri terfi edince "soyunuk eski, bıçaklı eski" gibi Enderuna özgü unvanlar taşıdıklarını ve baidilsizliğe kadar terfi oldukları görülür.
Sayfa 50
Dilsizlerin amiri olan başdilsizde başçavuş, başcüce ve sırkatibi gibi Has Odalı sayılırdı. Dilsizler ayrıca Seferli Koğuşu oluşturulana kadar burada konaklamıştır. Bu oda hakkında bilgi vermek gerekirse Hane-i Seferli de denilen odayı IV. Murat 1635 yılında Revan Seferi sırasında ihdas ettirdiğini kaynak bize söylemektedir. Bu odadaki içoğlanlar muhtemelki dilsizlerden oluşuyordu görevi çamaşır yıkamaktı. Sonradan bir sanat merkezi haline getirildi. Burada dilsiz ve cüceler dışında musikişinaslar, hanendeler, kemankeşler, pehlivanlar, berberler, hamamcılar ve tellaklarda bulunuyordu. s. 49-50
Sayfa 49
Reklam