Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi Gönderileri
Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi kitaplarını, Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi sözleri ve alıntılarını, Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi yazarlarını, Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.2022’in ilk 3 ayı...
OCAK ayı okumalarım:
1. 
Türklerin Serüveni
2. 
Gece
3. 
Osmanlı Devleti'nde Engelliler ve Engelli Eğitimi
4. 
Tatar Çölü
5. 
Sen Yola Çık Yol Sana Görünür
ŞUBAT ayı okumalarım:
6. 
İki Dirhem Bir Çekirdek
7. 
Sevdâ'yı Sa'y ü Amel
8. 
Boyalı Kuş
9. 
Kore Savaşı ve Konyalılar
10. 
İstanbul
MART ayı okumalarım:
11. 
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?
12. 
Tiamat
13. 
Her Şey Su İle Başladı
14. 
57. Alay Çanakkale
15. 
Leylim Leylim
“Bizeban…”
“Osmanlı’da Farsça terim olarak ‘Bizeban’ olarak anılan dilsizlerin Saray ve Harem’de kullanıldığını, ancak Osmanlı’da ne zamandan itibaren istihdam edildiğine dair kesin bir bilgi yoktur.
Ancak incelenen kaynaklarda başlangıcını Yıldırım Bayezıt devrine kadar götürüldüğünü görürüz...”
Sayfa 47Kitabı okudu
SAĞIR VE DİLSİZLERİN İSTİHDAMI...
“Dilsizlerin Arz Odasında, sadrazamların padişahla olan görüşmelerinde istihdam edildiğini, görüşmelerde dilsizlerden başka görevli olmadığı görülür.
Dilsizlerin daha sonra Babıaliye evrak getirip götürmede; Günümüzde ise TBMM’de ve Bakanlar Kurulu toplantılarında sağır ve dilsizlerin istihdamı görülmektedir...”
Sayfa 47Kitabı okudu
İHASODALI DİLSİZLER...
“Dilsizlerin amiri olan Başdilsizler, ‘Başçavuş’, ‘Başcüce’ ve ‘Sırkatibi’ gibi Has Odalı sayılırdı. Bu oda hakkında bilgi vermek gerekirse, Hane-i Seferli de denilen odayı IV. Murat 1635 yılında Revan Seferi sırasında ihdas ettirdiğini, kaynaklar bize söylemektedir. Bu odadakilerin görevi çamaşır yıkamaktı...”
Sayfa 50Kitabı okudu
SARAYDAKİ BAŞDİLSİZLER...
“Saray koğuşlarındaki dilsizlerin amirine ‘Başbizeban’ yani ‘Başdilsiz’ denirdi. Dilsizlerin kıdemleri terfi edince, ‘soyunuz eski/bıçaklı eski’ gibi Enderun’a özgü unvanlar taşıdıklarını ve Başdilsizliğe kadar terfi oldukları görülürdü...”
Sayfa 49Kitabı okudu