Osmanlı Devleti'nde Hekimbaşılık Kurumu ve Hekimbaşılar
Ali Haydar BayatSözler ve Alıntılar
"Zaman var oldukça sevinç içinde yaşa, var ol."
Sayfa 37Kitabı okudu
"Okuduk mest olduk... Güya ki şarap içmiş gibi neşelendik..."
Sayfa 37Kitabı okudu
IV. Murad ile satranç oynarken Çelebi'nin dışarı çıktığı sırada Mustafa Paşa, Emir Çelebi'nin afyon kullandığını ve afyondan mâmul hapları kuşağının içinde sakladığını sultana ihbar etmiş. Çelebi'nin çadıra dönmesinden sonra, kuşağında ne olduğunu sorduğunda, "zararı giderilmiş afyon hapları" diye cevap vermesi üzerine on dirhemden fazla olan afyon haplarını çıkartmış ve Çelebi'ye birer birer yuttururken satranca da devam etmiştir. Birkaç tane yuttuktan sonra Çelebi "Padişahım yeter, kuluna yazıktır bundan fazlası panzehir de olsa zararlıdır" demesine rağmen hepsini yutmak zorunda kalmıştır.
Sayfa 51Kitabı okudu
Bizden öncekiler ektiler, bizler yedik.
Şimdi biz ekiyoruz, bizden sonrakiler yiyecek.
1665'de Amsterdam'da basılmış olan Sultan İbrahim'in Hayat Hikayesi adlı eserde, "Padişah cülusunu kutlamak için 24 saatte 24 cariye ile sevişince hastalanıp yatağa düşmüş, Hamalzâde'yi çağırtp derdine derman istemiş. Fakat hekimbaşı itidal ve istirahat tavsiye edince, fena halde kızıp yerine İsa Efendi'yi atamıştır.
Sayfa 65Kitabı okudu
Emir Çelebi, tabiblerin mutlaka anatomi öğrenmelerinin gerektiğini, savaşta hekimlerin ölen askerlerin cesetleri üzerinde anatomik bilgilerini artırmalarını, mümkün olmaz ise maymun ve domuz diseksiyonlarıyla bilgilerini artırmalarını tavsiye eder.
Sayfa 57Kitabı okudu
Hekimbaşılar, hanım sultanların hastalıklarında, onları muayene ve tedavi ederlerdi. Ancak bu sırada odada, sultanın cariyelerinden biri bulundurulur, muayene, hastanın başından ayağınma kadar kıymetli ince bir top şal örtülerek tüller üstünden yapılırdı.
Sayfa 7Kitabı okudu