Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri

Yusuf Akçura

Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri Quotes

You can find Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri quotes, Osmanlı Devleti'nin Dağılma Devri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İkinci Rus Harbi devam ederken, bütün sefer zamanlarında usülden olduğu üzere, camilerde “Surei Fetih” okunuyordu. Bu vazifeye devam edeb hocaların ücretleri verilmesine müsaade istenilerek yeni padişah olan III.Selim’e bir telhis takdim olunmuştu. Selim bu telhisin kenarına şu satırları yazmıştır: “Bilmem hulûs ile mi kıraat olunuyor? Yoksa erbabına mı tesadüf olunmuyor ki bir semeresi müşahede olunamıyor? Hoş imdi, gene altı mah kıraat olunsun ve akçesi Darphaneden verilsin. Akçe ile olan dua böyle olur?”
Sayfa 155Kitabı okudu
General Bonapart, Konsül bulunduğu zamanlarda ve İmparator olduktan sonra, III. Selim'le birlikte ettiği muhaberatta kendisinin Osmanlı Sultanlığına dost ve hayırhah olduğunu mütemadiyen belirttiği gibi, Paris'te bulunan Osmanlı ve İstanbul'da ikâmet eden Fransız elçileri vasıtaları ile de aynı hususu tekrar eder dururdu; hattâ, Osmanlı Devleti’nin tamamiyeti mülkiyesinin muhafazasına ve kaybettiği eyaletlerinin istirdadına taraftar olduğunu bile söylemekten çekinmezdi; lâkin Napolyon Bonapart, yazdıklarında ve söylediklerinde samimî değildi: münasebet düştükçe, "Hissemizi alalım, yani Türkiye'yi taksim edelim!.." fikrini Rus ve Nemçe İmparatorlarına açmaktan geri durmamıştır.
Sayfa 105 - Türk Tarih Kurumu
Reklam
Osmanlı Dev. Dağılma Sebepleri
İmparatorluğun çok geniş sahaya yayılmış bulunması merkezi kuvvetin bütün memleketlere katı bir kontrol yapmasını o zamanki haberleşme ve ulaşım vasıtalarına nazaran imkan haricine çıkardığından iyi ve muntazam bir idarenin kabil olamaması.
Haricî düşmanların imparatorluk arazisini istilâları, XVII. asır sonlarında başlar; daha önce bazı yerler kaybedilmiş ise de, onlara tekabül edecek fütuhat da yok değildir. Viyana ricatinden sonra (1683), Tuna'nın şimalindeki arazi artık kaybedilmiş demektir; ancak bugün, Romanya denilen Kıt'ada, daha iki asır kadar, bazı tahavvüllerle Osmanlı hâkimiyeti muhafaza edilebilmiştir.
Osmanlı Dev. Dağılma Sebepleri Yunan İsyanı
Yunanlıların istiklal hareketleri fiilen II. Mahmud zamanında başlamış ise de 18. asrın sonlarından yani III. Selim devrinden itibaren bu hareket fikir sahasındaki faaliyetleri ile kendini göstermiştir.
Ruslar, Türk tebaası olan Hristiyanları ta Birinci Petro zamanından beri metbuları olan Osmanlı Devleti aleyhine isyan ve kıyama teşvik etmekte idiler.
Reklam
III.Selim devrinde İbrahim kahyanın mevkii; II.Abdülhamid devrinde katip İzzet Holo’nun mevkiine benzetilebilir: sadrazamlar, bunların her ikisinden korkmağa ve onların padişah namına verdikleri emirlere itaat etmeğe mecbur kalıyor ve bundan bittabi münfeil ve müteessir oluyorlardı.
Sayfa 159Kitabı okudu
Osmanlı Devleti, İslâm - Şark medeniyetinin, son mahsullerinden birisi idi; ve bu medeniyet XVII. asra kadar, Hıristiyan Garp medeniyetinden üstündü. XVIL asırdan itibaren, Garp medeniyeti, Şark medeniyetine tefevvuk etti. Bu tefevvuk gittikçe arttı. XVII. asırda Garp, her cihetten Şarka galebe etmiştir. XVIII. asırda, Şark medeniyetinin Garpla en yakından temasta bulunan kısımları mağlûben ric'at etmektedirler: Osmanlı İmparatorluğu, Garptan kazandığı yerlerden çoğunu terketmiştir: artık Garp, Şarka doğru, galibane ilerlemektedir.
Osmanlı Dev. Dağılma Sebepleri Rusya
18. asrın ikinci yarısında kocası III. Petro'yu öldürerek Rusya Çarlığı tahtına çıkan II. Katerina (1761-1796) Rusya'ya hem hudut Lehistan ve Osmanlı Devletlerini elinden gelirse tamamen, gelmezse bazı komşuları ile uyuşup paylaşarak kısmen zaptetmek emelinde idi. Lehistan'ın esas teşkilatındaki uygunsuzluktan ve arazisinin her tarafı açık bulunmasından Osmanlı sultanlığının da bir asır süren mağlubiyetlerle hasıl olan zaafından dolayı Katerina'nın maksadına ermesi pek muhtemeldi.
Vehhabilik Hareketi
Vehhabi mezhebinin en esaslı akidesi şu idi: İnsanların kabirlerine ibadet edilemez; velev ki peygamber bile olsa. Bu esasa binaen Vehhabiler nazarında peygamber Hz. Muhammed'in kabrine gösterilen hürmet adeta şirktir. Peygamber kabrine hürmet şirk olunca başka enbiya, ashab ve evliya sayılanların kabirlerine türbeler inşa etmek, bunları süslemek ve ziyaret etmek de şirk olur. Vehhabiler evvela kendi memleketlerinde bulunan ashabı Resulün kabirlerini yıkarak işe giriştiler. Vehhabiler tütün ve kahve gibi şeyleri de şiddetle menediyordu.
219 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.