600 yıllık Osmanlı tarihi boyunca beşi XIV., sekizi XV., kırkikisi XVI, beşi XVII. ve biri de XVIII. asırda olmak üzere 60 şehzâde katledilmiştir. Bunlardan 16'si isyan, 7'si isyan hazırlığı sebebiyledir. Çoğu da Fâtih Kanunnâmesi'ni takib eden 150 yıl içinde tatbik edilmiştir. Kardeş katli tatbikatı, şu neticeleri dogurmuştur:
1. Avrupa'yı asırlarca kasıp kavuran verâset harbleri, Osmanlı Devleti'nde yaşanmamıştır.
2. İlk devrede taht babadan oğula geçtiği ve böylece padişahların ortalama tahtta kalma müddetleri daha uzun olduğu için, siyasi istikrar bakımından bir üstünlük vardı. Sonraları hânedanın en yaşlısı tahta çıktığı için, padişahların saltanat müddetleri de kısa sürmüş; saltanat namzetlerinden beklenen dinamizme de fazla rastlanamaz olmuştur.
3, Önceleri şehzâdeler sancakbeyliği yaparak siyasi ve idari bakımdan yeişmekteydi. Sarayda yaşamaya başladıktan sonra, kazandıkları tecrübe daha sınırlı olmuştur.
4. Başlangıçta saray dışında yegâne alternatif otorite, sancaklardaki şehzâdelerdi. Bunların artık sarayda yaşamaya başlamaları, asker, vezirler, ulemâ gibi hânedan dışı güçlere, âyân, esnaf, hatta ayak takımı gibi olur olmaz kimselere otorite kurma ve siyasi klik teşkil etme imkânı sağlamıştır.
5. Şehzâde katli sebebiyle, Avrupa hânedânlarının aksine, hânedanın yan dallarından yürüyen bir aristokrasi teşekkül edememiştir.