293 - Ankara kitap fuarına giderken aklımda Otisabi antolojilerinden 1-2 tane alıp Yılmaz beye imzalatmak vardı. Uzun zamandır karikatür dergileri yitip gitmişti ve eskilerini de yanımda getirmemiştim. Kitaplığımda en azından antoloji hallerinin bulunmasını ve arada bir göz atıp gülmeyi istiyor, dahası bazı arkadaş gruplarına karikatürlü komikli referans vereceğim zaman internette doğru anahtar kelimeler ile arama yapamamaktan veya internet arşivinden bazı karikatürlerin kaybolmasından mütevellit bu antolojilere başvurabileceğimi düşünüyordum. Öte yandan Yılmaz beyin bu manga serisine başladığından haberim olmadığı gibi, serinin üçüncü kitabının taze çıktığını da o gün öğrenmiştim. Otisabi maceralarından beklentim bir devamlılık olmadığından dolayı hikayeye ortadan dalmakta bir beis görmedim ve üçüncü kitabı alıp okudum. Otisabi’nin maceralarını manga çizgileriyle okumak keyifliydi. Hikaye sonlarında yazarak anlattığı ana fikirler eski hikayelere göre biraz kısa gibi geldi ama belki de bana öyle gelmiştir. Otisabi ise, Otisabi’ydi...
