Özne 29. Kitap - Stoa Felsefesi kitaplarını, Özne 29. Kitap - Stoa Felsefesi sözleri ve alıntılarını, Özne 29. Kitap - Stoa Felsefesi yazarlarını, Özne 29. Kitap - Stoa Felsefesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Epiktetos kendini sorgulayan kişilerin insana ilişkin gerçek duyguları göreceğini söylemek ister. Böyle biri başka insanların tutkulu davranışlarına yerine göre katlanacak yerine göre onları hoş görecek yerine göre de onlardan uzak duracakhr.
Kişinin kendini değiştirmesi ve iç benini geliştirmesi çabaya bağlı bir süreci gerektirir. Bunun için de tutkuların dış dünyaya ilişkin yargılarımızı bozucu etkilerine karşı dikkatli olunmalıdır. Öncelikle olumlu duygularımızı yargımızı bozucu tutkulardan ayırabilmek önemlidir. Kıskançlıkla, öfkeyle, şehvetle, korkuyla kendini gösteren duygu bozuklukları bireyleri birbirlerine karşı olağandışı davranışlara yöneltebilir. Böylesi duygulara kapılarak verilen tepkilerin yaşama ilişkin doğru kararlara dayandığını söyleyemeyiz.
Her zaman yapılan seçimler enine boyuna düşünülmez. Bazı eylemler zaten doğası gereği ödeve uygundur. Aile içindeki hoşgörülü ve saygılı davranışlar böyledir. İnsanın babasına saygılı davranması ya da hastalanan kızını korumaya çalışması ödevi gereğidir. Sokrates'in örneğindeki gibi yurdunu savunurken yapılan eylemler ya da kamusal görevleri kişilikli biçimde yerine getirmek ödev ahlakına girer.
İnsanın gerçek gücü bireysel olarak aldığı kararlara, yaphğı seçimlere, aldığı tutumlara dayanır. Bunun için bireyin doğru yargıda bulunabilmesi önceliklidir ve insan bireyinin başka canlılardan farklı olarak gücü buradan gelir.
Yüce amaçlara ulaşmak için büyük bir çaba sarf etmen gerektiğini hatırla, ayrıca bazı şeylerden tümüyle vazgeçeceksin ve bazı şeyleri de gerçekleşmesi için zamana bırakacaksın.
“Şunu aklında tut, sana hakaret eden veya saldıran kişi seni incitmez, seni inciten o insanların seni incittiğini düşünmendir. Dolayısıyla birisi seni kızdırdığında, gerçekte senin bu konuyla ilgili düşüncenin seni kızdırdığından emin ol.”
“Yaşamda sanki bir şölendeymişsin gibi davranman gerektiğini hatırla. Etrafında dolaştırılan yemek önüne geldiğinde elini uzatma ve payına düşeni kibarca al. Kaçırırsan ya da henüz sana gelmemişse ısrarla elini uzatma, ona kavuşma arzunu belli etme, sadece önüne gelmesini bekle.”