On dördüncü Yüzyılın Avrupa ihtiyar kıt'asında kuşaklar boyu sürecek müthiş bir tartışmaya girişilmişti. Yazarlar, halk hikayecileri, politikacılar, saraylılar, entelektüeller bu konuyu ömür boyu konuşmaktan hiç yorulmadılar. Bir sonuca ulaşanlar da oldu, tartışmaktan vazgeçenler de...
Konu şuydu: "Kadının ruhu var mı, kadın aslında bir şeytan mıdır?"