Pınar Aylin'i herkes gibi bende 90'lı yıllarda "deliler gibi" şarkısı ve bir kamyonetin arkasında çekilen klip ile tanıdım. Çıtı pıtı, incecik, zarif bir kız... üstelik benim gibi İzmirli. Uzun bir süre hiç sesi soluğu çıkmıyor derken kitap raflarında adını gördüğümde şaşırdım açıkçası. Kitap kapağı ve arka kapak yazısı ilgimi çekti. Tabii satın alma isteğime merak da eklenince hemen attım sepete. Güzel bir önsöz yazısıyla "Ben Peri Tarhan..." diye başlayan romanın içine bıraktım kendimi.
.
Karakterimiz, yaşadığı bazı olaylardan dolayı karşı cinse olan güvenini kaybeden, en iyi moda dergilerinden birinin genel yayın yönetmeni. Herkesi şaşırtarak hayatının yönünü değiştirme kararı alır ve her şeyi bir kenara bırakarak tren yolculuğu ile Güney Afrika turuna katılır. 15 gün sürecek olan bu yolculukta hem doğanın keyfini çıkarır hem de en çok sevdiği şey olan yazmanın tadına varır.
.
Peri nasıl ki kendi içsel yolculuğuna çıktıysa okudukça benimde yolumu aydınlattı. Aslinda bir aşk romanı gibi görünse de tamamen kişisel gelişim kitabı diyebiliriz. İnsan ilişkileri, yaşamın etkileri, bizim bunlara verdiğimiz tepkiler, hatalarımızı gözden geçirme, özeleştiri ve en önemlisi de 21sayisinin bilinçaltımızdaki etkisi...Bana öyle güzel şeyler kattı ki iyi ki okumuşum diyorum ve başucu kitabı olarak saklıyorum.
.
Sevgili https://1000kitap.com/pinar_aylin sanatın bu alanında da açık olan yolunuz daim olsun...
